Taraflar arasındaki rücuen alacak davası-
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin dava haksız fiilden kaynaklandığından, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Zorunlu trafik sigortasından kaynaklanan sigortacı ve sigortalı arasındaki rücuen tazminat istemine ilişkin davada, zorunlu trafik sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat davalarında sigortacı azami poliçe limitine kadar gerçek zararın tazmininden sorumlu olup, davanın taraflarının ya da hakimin davanın başında gerçek zararı hesap etmesinin mümkün olmadığı; davacının gerçek zararının, tazminat bilirkişi raporu ile belirlenebileceği; bu durumda, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının olduğunun kabulü ile, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Rücuen alacak davası-
Davacının davalı kooperatifin başkanı olduğu dönemde ödemiş olduğu kooperatif borçlarının rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası-
Davalıların, trafik kazası nedeni ile oluşan maluliyet zararı konusunda gerçek zarar ile sorumlu olduğu, davalıların mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalmaması ve davacının mükerrer tahsil sebebi ile sebepsiz zenginleşmesine yol açılmaması için iş davası sonucu davalılardan rücuen tahsiline karar verilen miktarın hesaplanan tazminattan düşülerek karar verilmesi gerektiği-
Rücuen tazminat davası-
TTK. mad. 1472 uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece görev hususu re'sen gözetileceğinden, sigortalı ve davalı arasında kira ilişkisi bulunmasına ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanıyor olmasına göre, HMK. mad. 4/I-a gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı; bu durumda halefiyete göre açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.