Davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kazadaki kusuru oranında davacının rücu hakkının doğacağı da gözetilerek; davaya konu trafik kazasında kaza anında aracı kullanan sürücünün ehliyet durumunun araştırılması, konusunda uzman makina mühendisi bilirkişiden kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün kusur oranının ne olduğu konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra, aktüer bilirkişiden rücuya konu alacak yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli hesap raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden, davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 818 Sayılı BK’nın 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler açıkça belirtilmiş olup davacı sigortalının ihtarname (17.01.2012 tarih ve 0554 yevmiye numaralı) göndermesi, davalı sigorta şirketi tarafından ödenebilir ücretin .......... TL olarak tespit ettiklerini, bu ücretin sigortalıya bildirilmesine rağmen sigortalının bugüne kadar bu ödemeyi kabul etmediği yönündeki savunmaları, davalı sigorta şirketinin davacıyı oyalamaya yönelik bir tutum sergileyip sergilemediği, davacı tarafından açılan hasar tespit davalarının zamanaşımını kesip kesmeyeceği, dava konusu olayda zamanaşımını kesen sebeplerin bulunup bulunmadığı, buna göre ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı göz önünde bulundurularak ıslah edilen kısım yönünden davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i değerlendirilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Yargılama gideri dışındaki .. TL alacak yönünden şikayetin kabulü ile icra emrinin bu kalem alacak yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemi-
Taraflar arasında dava konusu olan malların fabrika teslim yöntemiyle satıldığı, buna göre nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masraflarının alıcıya ait olduğu, davacının indirimli satışlar başlamadan 24 gün önce davalıya %20 indirimli fatura göndermesine rağmen, davalının gümrükten malı çekmeyerek kusurlu olduğu, bilirkişi raporlarıyla belirlenmesi karşısında “davanın kabulüne” karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığı-
Yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacı tarafından alacağın TTK'nun 1320. maddesi kapsamında; gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olduğu ve alacağının aynı Kanunun 1321’inci maddesi gereğince, kanuni rehin hakkı verdiği iddiasına dayalı olarak taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; İİK'nun 67. maddesi uyarınca, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulüne, 16.900 ABD Doları asıl alacak ve 62.08 ABD Doları faiz olmak üzere toplam 16.962,08 ABD Doları alacağın, asıl alacak bölümüne icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına, likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 6.897,00TL icra inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişkinin giderilmesi için, yeni bir hüküm kurulması gerekeceği-
Tüzel kişi adına çıkarılan tebligatın, tüzel kişinin adresinde Tebligat Kanunu'nun madde 12 ve 13, Tebligat Yönetmeliği madde 20-21 hükümlerinde öngörüldüğü şekilde yetkili temsilcisine yapılacağı- Dava dilekçesinin tebliği için çıkarılan davetiye davalı şirkete " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden T. Ç imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği, davalıya çıkarılan duruşma gününü içerir tebligatın " Tebliğ adresinde aynı işyerinde daimi çalıştığını beyan eden A. K. imzasına tebliğ olundu" şerhiyle tebliğ edildiği görüldüğünden, davalıya yapılan geçerli bir tebligatın söz konusu olmadığı- Davalı tarafa usulünce tebligat yapılıp, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinde talep ettiği temerrüt faizi yönünden dava dilekçesinde talepte bulunmuş, ancak asıl alacak üzerinden harç yatırılmış olduğundan, işlemiş faiz yönünden harç tamamlandıktan sonra uyuşmazlığın incelenmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.