Dava konusu alacak, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup likit (muayyen, bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Faturaya dayalı alacak likit (belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan, İİK. mad. 67/2 uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-
Davacının şikayeti üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dışı şahısların hesaplarına bloke konulması yönündeki bankaya yazılan talimatın davalı bankaca tebellüğ edildiği tarihte dava dışı şahısların kredi kartlarına gönderilen paraların kart hesaplarında mevcut olduğu, ancak bloke kaydından önce söz konusu şahısların kredi kartı borçlarından mahsup edildiği, mahsup işleminin yapıldığı tarih itibariyle üçüncü kişilerin kredi kartı hesaplarına yatan paraların yasa dışı yollarla hesaplara intikalinin sağlandığını bilmeyen davalı bankanın, durumu öğrendiği tarihte borca mahsup edilen tutarları hesaplardan iadesi yapılmak suretiyle kredi kartı hesaplarını dolandırıcılık öncesi hale getirmediği gibi davalının kart hesaplarına bloke koymayarak sonra bu hesaplardan nakit çekim ve/veya harcama yapılmasına sebebiyet verdiği, savcılık talimatının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davalı bankanın sorumlu bulunduğundan davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile Dava konusu alacak likit olduğundan icra inkar tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Alt dairesine su sızması sonucu komşusunu mağdur eden kişinin; komşusunun zararlarını karşılaması, gerekli tamiratı yaptırması ve tazminat ödemesinin gerektiği- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği-
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği- Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı-
Davacının icra takibinde talep ettiği alacağın içinde birikmiş temerrüt faizi de bulunduğundan, BK. nun 104/son maddesi hükmü gözetilerek, takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden temerrüt faiz tahsiline imkân verecek şekilde hüküm kurulması gerekirken, anılan yasa hükmüne aykırı biçimde işlemiş temerrüt faizine takip tarihinden itibaren tekrar temerrüt faizi uygulamasına yol açacak şekilde hüküm tesis edilmesinin bozmayı gerektireceği-
İ.İ.Y.nın 67. maddesi ile konulmuş olan icra inkar ödencesinin, alacaklının genel mahkemede açtığı itirazın iptali davası sonucunda borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi durumunda alacaklı yararına hükmolunan ödence olduğu, nitelikçe hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilerek takibi durdurması ve itirazda işin çabuk bitirilmesini önleyen borçluya karşı konulmuş icra hukukuna özgü bir yaptırım olduğu, borçlunun ne kadar borçlu olduğunun saptanması ve itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesinin ön koşul olacağı, borçlunun ödeme emrine karşı itirazın yapıldığı andaki durumu itibariyle haksızlığı saptanacak ancak haklı çıkma durumuna uygun alacak miktarı esas alınarak alacaklı yararına icra inkar ödencesine hükmedilmesinin gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, İİK m.176’nın atfı sebebiyle, İİK m.156/son hükmünün uygulandığı, buna göre, iflas istemek hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşeceği, bir başka ifadeyle, alacaklının, ödeme emrinin borçluya tebliği ile işlemeye başlayan bir yıllık hak düşürücü süre içinde, ticaret mahkemesinden borçlunun iflâsını istemek zorunda olduğu, hak düşürücü sürelerin, zamanaşımından farklı olarak kamu düzeni veya kamu yararını korumak için tesis edildiği, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü sürenin, hiçbir nedenle kesilmeyeceği ve bu sürenin dolmasıyla hakkın özünün ortadan kalkacağı, bu sebeple hak düşürücü sürenin usul hukuku anlamında hâkim tarafından yargılamanın her safhasında re’sen dikkate alınacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.