Menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, hükme esas alınan raporlar arasında çelişki doğduğundan ve davacı tarafça hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edildiğinden uyuşmazlığın çözümlenmesi yönünden sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden imza incelemesi konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Senetle mal ve hizmet teslimi karşılığı verildiği, davalı tarafından yapılan işe ilişkin olarak düzenlenen faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın davacı kayıtlarında olması karşısında davalının teslim iddiasını kanıtladığı, davalı yetkilisinin dava konusu mal ve hizmeti davacıya teslim ettiğine dair yemini eda ettiği gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine ve davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
İcra mahkemesince, borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere talep şartı aranmaksızın tazminata mahkum edileceği (İİK. mad. 169a/6)- Hükmedilen tazminatın, tüm alacak tutarı üzerinden değil, tahrifat yapılan alacak tutarı üzerinden belirlenmesi gerektiği-
Zorunlu dava arkadaşı durumunda olan davalı üçüncü kişilerin tasarrufunun iptali davasına dahil edilmesi gerektiği- İİK. mad. 97/13 uyarınca, takibin ertelendiğine veya ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulduğuna ilişkin hiçbir kanıt bulunmadığından, alacaklı yararına %40 tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu- Karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde, dava konusu tasarrufun iptali ile davalı-karşı davacıya İİK'nun 283/1. maddesi gereğince, takip dosyasındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği- İcra mahkemesinin “karşılık dava” olarak açılan tasarrufun iptali davasına bakabileceği-
Davacı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağı olan kesin rehin açığı belgesi, davacı-ipotek veren 3. şahıs hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda icra müdürülüğünde düzenlenmiş olduğundan, davalı bankanın bu belgeye dayanarak davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceği-
19. HD. 19.12.2019 T. E: 2018/845, K: 5621-
Tahrifli olduğu öne sürülen takip konusu senede dayanılarak yapılan takipte, tahrifin sabit olması halinde, takibin tümden iptal edilmeyip, takibin kısmen iptali ile iptal edilen kısım üzerinden borçlu lehine inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, davalı dava konusu çekin işçi-işveren ilişkisi nedeniyle verildiğini iddia ettiğinden; davanın hizmet akdinden kaynaklanıp İş Mahkemesi'nin görevli olduğu-
Dava devam ederken kesinleşen icra mahkemesi kararları gereğince dava konusu paranın takip dosyasına ödenmesine sebep olan icra dairesi işlemlerinin iptal edilmiş olup, davanın konusunun kalmadığı ancak davacı tarafın davasında haklı olup, haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği, davanın esası hakkında bir karar verilmediği için icra inkar tazminatına yer olmadığı gerekçesiyle mahkemece asıl ve birleşen dava ile ilgili olarak konuşu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.