Davanın, fuar hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu fuar katılım ücretinin miktarı sözleşmede belirtilmiş olup, taraflar açısından önceden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu, mahkemece, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı çekin keşide tarihi 23.10.2014 olup ibraz süresinin bitim tarihi 6273 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra olmakla, çeklerin 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, buna göre; tedbirin kalkığı 25.10.2019 tarihinden itibaren, icra takibinin başlatıldığı 20.02.2021 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçmediği, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk derece Mahkemesinin kararının gerekçe nedeniyle kaldırılarak, zamanaşımı nedeniyle takibin durdurulması talebinin reddi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, dava dosyası ile birleşen .............. Esas sayılı dava dosyası ile ilgili kısa kararda herhangi bir hükmün kurulmadığı, gerekçeli kararda birleşen dava hakkında hüküm sehven kurulmadığından birleşen davanın tefriki ile yeni esasa kaydına karar verildiği, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, bu durumun hükmün infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu ve HMK m. 297. ve 298/2 maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden, hükmün re'sen bozulması gerekeceği-
Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse, ilerleyen aşamalarda HMK. mad. 141/2 uyarınca zamanaşımı def'inin, davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, HMK.'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, yani, 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine, davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınmayacağı- Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davacı vekilinin kısmi dava açtığı ve ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalı vekilince ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece bu def'i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece, muteriz borçlunun takip konusu bononun düzenlenme tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olup olmadığının ticaret sicilinden sorularak, borçlunun şirket yetkilisi olmaması halinde, senetteki imzaların adı geçen borçluya ait olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri” nin bu arada “avukatlık ücreti” nin nispi olarak, ayrıca “ilam harcı” na da maktu olarak hükmedilmesi gerekeceği-
Çeklerdeki tarihinin tahrif edilerek dönüştürülmesi halinde, çeklerin tahriften önceki tarihlerde keşide edildiğinin ve ibraz sürelerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiği- İbraz süresi geçen çeklere dayalı olarak hamil kambiyo yolu ile takip haklarını yitirmiş olsa da, TTK.  mad. 732 uyarınca, keşideciye müracaat hakkının bulunduğu- Davalı bankaya karşı çeklerin keşidecisi davacının sebepsiz zenginleşmediğini ispat ile yükümlü olduğu-
3. HD. 01.10.2018 T. E: 4848, K: 9291-
Davacı “davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak bedelini alamadığını” iddia etmiş, davalı ise “davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını” iddia etmiştir. Bu durumda davacının “davalı ile arasında alım satım ilişkisi olduğunu ve bu ilişki nedeniyle davalıya mal teslim ettiğini” yazılı delille ispatlamak zorunda olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.