Örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılacağı ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulmasının isabetsiz olduğu- Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 89 uyarınca gönderilen 1.,2.,3. haciz ihbarnameleri nedeniyle, borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacı ayrıca kendilerine gönderilen bu haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek dava açmış ve icra mahkemesince 3. haciz ihbarname öğrenme tarihinin .... olarak tespitine karar verildiğinden, görülmekte olan davanın hak düşürücü yasal süre içinde açıldığının kabulü gerektiği- Davacının kendisine İİK 89/1 haciz ihbarının tebliğ edildiği tarihte dava dışı borçluya borçlu olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla davacı kayıtları incelenerek alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
9. HD. 03.07.2018 T. E: 2015/20841, K: 14497-
Yazılı yargılama usulüne tabi (itirazın italine ilişkin) davada tahkikat aşamasının bittiğinin bildirilmemesi, sözlü yargılama ve hüküm için ayrı bir gün tayin edilerek tarafların mahkemede hazır bulunmaması halinde yokluklarında hüküm verileceği ihtarını içeren davetiye ile tarafların davet edilmemiş olması, davalının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
Davalının, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce davayı kabul ettiğinden AAÜT'nin 6. maddesi uyarınca ½ oranında vekalet ücretinden sorumlu olacağı gözetilmeden, yargılama giderlerinin tümünden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faizin borcun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranının geçerli olacağı-
Dava konusu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranının TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olduğu, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
Menfi tespit davası-
HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelenmesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetilebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun konusunda uzman bilirkişi tarafından, incelemenin gerektirdiği cihazlar kullanılarak hazırlandığı, raporun fotoğraflarla da desteklendiği, bu hali ile bilirkişi raporunun hükme dayanak yapmaya elverişli olduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda takibe dayanak bononun 500,00 TL bedelli olmasına rağmen tahrifat yapılarak 500.000,00 TL'ye dönüştürüldüğünün anlaşıldığı, mahkemece söz konusu rapor doğrultusunda sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- İİK'nın 169/a-6.maddesinde borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünün düzenlendiği, lehtar alacaklı tarafından keşideci borçlu hakkında başlatılan takipte 169/a-6. maddesi gereğince davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Dava konusu taşıma sözleşmesinin hukukî imkânsızlık nedeniyle geçersizliğinde, tarafların faaliyette oldukları taşıma sektöründe basiretli davranma yükümlülüğü altındaki bir tacir olarak bilinmesi gereken hususların niteliği de göz önüne alındığında, geçersizliğe dayalı olarak ortaya çıktığı iddia olunan zarardan, davalı taşıyıcının kusurlu davranışının bulunmaması nedeniyle sözleşme öncesi sorumluluk kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının kabulünün gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.