İtirazın iptali davası-
Teminat amaçlı aldığı bonoyu icra takibine konu eden davalı kötü niyetli davrandığı için % 40 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklandığı ve iş mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden genel mahkeme sıfatı ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, davadaki haklılık durumunun takip tarihi itibari ile belirlenmesinin gerekeceği-
İİK'nın 72. maddesi gereğince davacıların borçlusu olduğu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada,ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, terekedeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, davaya tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması ya da muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi ve bu konularda davacıya uygun bir süre verilerek dava şartının gerçekleştirilmesinin sağlanması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği-
Davacının talebi temlik alınan alacağa dayalı olduğundan, öncelikle temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik eden kişiye bir borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği- İktisadi bütünlük kavramından hareketle temlik edenin ya da temlik alan davacı şirketin talimatı olmadan, dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemelerin temlik edenin davalı nezdinde oluşan alacağı için yapıldığının kabulünün hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, alacağın muhtemel varlığına kanaat getirilmesi yeterli ise de, alacaklının bu kanaati oluşturacak bilgi ve belgeleri talebine eklemesi gerektiği-
İstinafı kabil olan icra mahkemesi kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının 1.000 TL’yi geçmesinin şart olduğu- Kesinlik sınırının, 20.07.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL, 02.12.2016 tarihinden itibaren 7.000 TL, 01.01.2017 tarihinden itibaren 7.260 TL, 01.01.2018 tarihinden itibaren 8.310 TL olarak uygulanması gerektiği- Somut olayda temyiz eden alacaklılar vekilinin istinaf dilekçesinin incelenmesinde temyizin yalnızca kötüniyet tazminatı ile sınırlı tutulmayıp kararın bütününe yönelik olduğu gibi, hükmedilen kötüniyet tazminatı miktarı 50.280,52 TL olmakla ilk derece mahkemesi kararının istinaf kabiliyeti bulunduğu ve kesin olmadığı açık olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi'nin işin esasının incelenmesi gerektiği-
Mahkemece, davacıdan temerrüt ihtarı olup olmadığı sorularak ihtarname ve tebliğ belgesi getirildikten sonra BK'nın 101.maddesi hükmüne uygun temerrüt ihtarını içermesi halinde tebliğ tarihine göre yasal faiz oranı üzerinden davalının işlemiş faiz borcu hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan faiz oranı üzerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
İcra takibi yapılan ve borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açılan alacağın, Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesinden doğduğu anlaşıldığı- Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesinde uyuşmazlıkların Milletlerarası Tahkim Kanunu'na göre çözümlenmesinin kararlaştırıldığı- Bu nedenle itirazın iptali davasında , davalının "tahkim ilk itirazı kabul edilerek mahkemenin görevli olmadığından bahisle davanın usulden reddine" karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Davacı tarafından kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespiti için İzmir ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ....... esas sayılı dosyasında dava açıldığı, davalının da davacının haksız olarak paraya çevirdiği iddiası ile banka teminat mektubunun iadesi istemli icra takibine yapılan itirazın iptali için İzmir ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasında dava açtığı, her iki davanın sonucu işbu davanın neticesini doğrudan etkiler nitelikte olduğundan, mahkemece anılan dava dosyaları bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.