Davacı tarafa temyiz posta giderinin tamamlaması için verilen kesin sürenin yasa hükmüne uygun olması ve davacı tarafından da süresinde temyiz posta giderinin yatırılmaması nedeniyle yerel mahkemenin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılma yönünde karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı-
11. HD. 20.01.2020 T. E: 2019/2368, K: 547
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkının olduğu, İlk Derece Mahkemesince bu ilke doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilerek hacizlerin kaldırılmasının yerinde olduğu-
Davacının ayıp iddiası ile ilgili olarak alacak isteminde bulunduğu, bu durum için yasanın tacire 2 ve 8 günlük muayene ve ihbar süresini getirdiği, ancak özel bir şekil şartı da aranmamakla birlikte ihbarda sürelere uyulup uyulmadığı hususunda genel ispat kurallarının geçerli olacağı, somut olayda ise davalı cevap dilekçesinde açıkça malların ayıplı olduğu iddiasının davacı tarafça dile getirildiğini fakat kendilerinin bu istemi yerinde görmediklerini beyan etmiş olup bu ikrar karşısında davacının ihbarın süresiyle ilgili herhangi bir ispat vasıtası sunmasına gerek bulunmadığı, bu doğrultuda mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilip işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Alacak davası-
Rücuen tazminat istemi-
Mahkeme kararıyla inşaat sözleşmesinin feshine hükmedildiği, çek tarihi ve sözleşme tarihlerinin aynı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan ödemelerin iadesinin gerekeceği, ödeme hesabına yapılmış olsa dahi çek lehtarı olmaması nedeniyle davacıya borçlu sıfatı yüklenemediği gerekçesiyle, davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı, ödenmeyen kampanya komisyonu ve portföy tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin davada, davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının acentenin portföyünden ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği belirlenerek portföy tazminatı hakkında karar verileceği-
Davalı şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka bir işyerinin olup olmadığı, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı araştırılarak başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise ihale süresinin bitimine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı kabul edilelerek davanın reddine, var ise de feshin son çare olma ilkesine uyulmadan yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi gerektiği-
Dinlenen tanık beyanlarından, sözleşme imzalandıktan sonra davalının vazifesini yerine getirmediği ispatlanamadığına ve davacının oğlu tarafından alınıp götürülmesi suretiyle, davalının vazifesini yerine getirmesi engellendiğine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, davalı bakıcıya yüklediği görevlerin yerine getirilmediği iddiasıyla iptali istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.