Davacıların, sözleşmenin feshi nedeniyle BK'nun 61. ve 62. maddelerinde düzenlenen haksız iktisap kuralları gereğince verdiklerinin iadesini isteyebilecekleri, davalı yüklenicinin ise sözleşmenin yerine getirilmesi için hiçbir masraf yapmadığı, bu nedenle davacılardan talep edebileceği bir meblağın bulunmadığı gerekçesiyle karar verildiği ve bu kararın onandığı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal, olmadığı takdirde tazminat isteği, birleşen dava ise temliken tescil isteği-
Taraflar arasındaki tazminat davasında, davalı gecikme tazminatı alacağına mahsuben bono verdiğini savunmuş ise de bahsi geçen bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verildiğini diğer delillerle kanıtlayamamış, ancak davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından, bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verilip verilmediğinin ispatı yönünde davalının davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatarak, sonucuna göre bir hükme varılması gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra taraflar arasında imzalanan adi yazılı protokolde inşaattaki eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu sayılmış arsa sahibi olan davacı bu eksikliklerle beraber teslim almayı kabul ettiğini yüklenici ise inşaattaki eksiklikleri ... gün içerisinde tamamlayacağını taahhüt etmiş ve toprak sahibi geç teslimden doğan kira talep hakkını saklı tutmuş olduğundan bu durumda mahkemece inşaatın fiilen bitirildiği kabul edilen tarih ile protokol tarihi arasında davacı lehine işleyen gecikmeden doğan kira tazminatının sözleşme hükümleri dikkate alınmak suretiyle belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tarafça öncelikle sözleşmenin uyarlanması, mümkün olmadığı taktirde tazminat talep edilmiş olup, davacının ilk talebi yönünden HMK. mad. 389/1 'in koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken davacının terditli tazminat talebinin ön plana alınarak, itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalıların taşınmazı kullanımlarının muvafakata dayalı olduğunun ve dava açılmakla da muvafakatın geri alındığının kabul edilmesinin gerekeceği, bu olguya göre davalı tarafın kötü niyetli zilyet olarak düşünülemeyeceği, öyle ise, kötüniyetli zilyedin taşınmazı kullanmasından ötürü taşınmaz malikine ödemesi gerekli olan, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalıların sorumlu tutulmasına olanak olmadığı-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan, protokol başlıklı ve davacının temyize cevap dilekçesinde imzalandığını kabul ettiği belgenin hukuki geçerliliği ve davacının alacak talebini etkileme durumu değerlendirilmeden katılma alacağı davası hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı Genel Müdürlüğün, davacıya haricen satıldığını bilerek uyuşmazlık konusu daireyi satın almasının, onun kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği ve tapuda yapılan iktisabı geçersiz kılmayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.