Davacı iş sahibinin açık ayıplarla ilgili ihbar külfetini yerine getirdiğini tanık beyanıyla ispatladığı gözetilerek hem açık ayıplar hem de gizli ayıplar yönünden ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak tespitte saptanan bulgular doğrultusunda ve tespit raporunda ayıplı olduğu belirtilen imalatlar için gerekli giderim bedelinin tespit tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre KDV eklenmeksizin hesaplattırılıp, bulunacak bedel üzerinden karar verilmesi gerektiği- Hukukî işlem benzeri maddî vakıa niteliğindeki ayıp ihbarının her türlü delille ve bu arada tanık beyanlarıyla da ispatlanabileceği, açık ayıplar bakımından tanık sıfatıyla dinlenen davacının eşinin anlatımlarının dosya kapsamında bulunan delil ve belgelere uygun olduğu, buna karşılık ifadeleri üstün tutulan davalı tanıklarının da davalının işçileri olup olayla ilgili doğrudan menfaatlerinin bulunduğu gözetilmeksizin sadece davacının eşi olduğu için davacı tanığının açık ayıpların da makul süresi içinde davalıya bildirildiğine yönelik beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğu-  Gizli ayıplı işlerin giderim bedeli konusunda mimar bilirkişinin düzenlediği birinci rapor ile yargılamanın devamı sırasında inşaat mühendisi ve mimar bilirkişiden oluşan heyet tarafından hazırlanan ikinci raporda bir kısım imalatların tamamlandığından bahisle hesaba katılmadığı dikkate alınmaksızın, her iki raporda saptanan tutarların birbirine çok yakın olduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için üçüncü kez keşfe gidilerek yeniden rapor alınmasının usul ekonomisine aykırı olacağı, gizli ayıpların giderilmesi için gerekli bedelin ayrı olarak hesaplandığı birinci rapora itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle birinci rapor yeterli kabul edilerek bu rapora göre hüküm kurulmasının da usul ve yasaya uygun olmadığı-
Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da "gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine" dair bir hüküm bulunmadığı- Tüketici Kanun'da gizli ayıba ilişkin hüküm bulunmadığından, Türk Borçlar Kanununun bu konudaki 223. maddesinin uygulanacağı- Davacının konutu teslim ile dava tarihine göre beş kış mevsiminin geçtiği görüldüğünden, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği- Davacının dairesi ile ortak alanlardaki eksik imalatlar yönünden, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Eksik ve ayıpları gidererek teslimi kanıtlamakla yükümlü olan davalı teslimi kanıtlayamadığından davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ve dosyada mevcut bilirkişi raporu ile tespit edilen eksik ve ayıpların giderilmesi bedelinin davalıdan tahsil edilmesi gerektiği-
Satış esnasında sunulan katalog , proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalat bedelinin tahsiline-
Ortak yerlerdeki eksik-ayıplı işlerin davacının bağımsız bölümlerine isabet eden payı oranında hesap edilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.