1.1.2002 tarihinden önce yani mal ayrılığı döneminde edinilen mallara ilişkin uyuşmazlığın BK’na göre çözümlenmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu edimlerin katma değer vergisi doğurmasının söz konusu olamayacağı; sözleşmeye derc edilen vergi yükümlülüğünün, zaten doğmamış bir vergi alacağının ödenmesi mükellefiyeti de getirmeyeceği- Yapısı gereği arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin türünün “götürü bedelli” olup, arsa maliklerinin arsa payı devretmekten başka borçları bulunmadığı; bu anlamda sözleşmenin ifasından doğacak borçların tamamından yüklenici sorumlu olduğu; bu sözleşmenin kendine özgü (sui generis) bir sözleşme olup arsa malikleri için ticari nitelikte değilken, yüklenici için ticari nitelikte olduğu- Yükleniciye ait bir edimin, sözleşme ile dahi olsa arsa maliklerine devrine de yasal olanak bulunmadığı-
TBK. m. 147 (eBK. m. 126) uyarınca kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıl olduğundan, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl hesaplanarak ve teslim tarihi de dikkate alınmak sureti ile kira alacağına hükmedilmesi gerektiği-
İhtiyati tedbir kararı verilmesine dair talebin reddine ilişkin kararın, HMK. mad. 391/2 uyarınca gerekçeli şekilde yazılması gerektiği-
Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp ayrıca karşı tarafın temerrüde düşürülmesi gerekeceği-
Davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen tarihsiz "kat karşılığı iş sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin içeriği ve niteliği itibariyle “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olduğunun anlaşıldığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapuda pay devri edimini de içerdiğinden TMK'nın 634, BK'nın 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri gereğince resmi biçimde yapılması gerekli olup, bu şekle uygun olmayan sözleşmenin şeklen geçersiz olduğu, dosya kapsamına göre, davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin adi yazılı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki sözleşme geçersiz olup, buna bağlı olarak düzenlenen taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin de geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğu-
Davanın açıldığı anda tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti dahil yargılama giderleri konusunda bir karar verilmesi gerekirken, dava reddedildiğinden bahisle yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
Davanın, İİK’nun 94. maddesine dayalı yetki belgesi ile açıldığı, Avukatlık Yasası'nın 38/b maddesine göre, avukatın; “aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa” teklifi reddetmek zorunluğunda olduğu, bu zorunluluğun, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı-
Mahkemece davacı tarafından yapılan 100.000,00 TL ödemenin davacı tarafça keşide edilen ihtarnamenin tebliğinden sonra ihtarda belirtilen on günlük sürenin sona erdiği tarih olan 20.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, hükme karşı davalı tarafın temyiz müracaatında bulunduğundan faize ilişkin kazanılmış hak da gözetilerek, tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil, tenkis davasında, murisin davalı oğulları lehine yaptığı temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ipotek bedelinin davalılar tarafından ödenmesinin murisin mal kaçırma iradesini ortadan kaldırmayacağı sonuç ve kanaatine varılıldığından, davanın kabul edilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.