Menfi tespit/alacak davası-
Kadastro tespit çalışmalarının yapıldığı ve tespitin kesinleştiği, miras bırakanın ise tespitten sonra öldüğü, bu nedenle 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Çocuk tarafından açılan babalığın tespitine ilişkin dava açma süresinin çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık sürenin, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlayacağı hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ve iptal kararının mahkemece karar verilmesinden önce yürürlüğe girmesi halinde, yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmayacağı-
Davacı lehtar ile lehtardan sonraki ciranta-hamil olan davalı arasında temel ilişkiye dayalı olarak davalının bono protesto edilmese de müracaat hakkı bulunduğu-
İ. sözleşmesi ve buna bağlı işlemler genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için yapıldığı- Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma esnasında alınan taraf beyanının yine tarafı bağlayacağı- Somut durumda, davacı kredi bedelini ödediği iddiasında bulunup bir takım ödeme belgeleri ibraz etmiş olup, anılan ödemelerin taraflar arasındaki taşınmaz devri ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde delil başlangıcı teşkil edebileceği-
Haczedilmezlik şikâyetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren -ve kural olarak- 7 gün içinde yapılabileceği–
İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlaması gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetin İİK’nun 142. maddesinde öngörülen yedi günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle İİK’nun 16,HMK’nun 30 ve 320. maddeleri de gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olduğu-
Mahkemece dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.