Dava dilekçesi ile dosya arasında bulunan değişik tarihli dilekçelerinde, babası S. Sural adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine avlulu kargir ev yaptığını bu evin kendisine ait olduğunu ileri sürerek istekte bulunmuştur. Diğer deyişle arz üzerinde meydana getirilen muhdesatın kendisine aidiyetine-
İş mahkemesindeki dava devam ederken işveren şirketin iflas etmesi halinde mevcut davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği, işveren, iş mahkemesinde açılmış olan davadan önce iflas etmiş ise ticaret mahkemesinde kayıt kabul davasının açılabileceği-
Miras payından feragat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Tapu iptali-terkin-
Kocanın soybağının reddi davasını, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olacağı-
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarında herhangi bir vakıf şerhi mevcut olmayıp, bu haliyle kadastro tespiti kesinleşmiş ve sonradan tapu siciline Vakıf Şerhinin işlendiği tarihe kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmekle, tapu kayıt maliki olan davacı yararına tamamlanmış bir hukuki durumun oluştuğu-
Davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmakla beraber bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İdarece kamulaştırılan birden fazla taşınmazın mal sahibi veya mirasçıları tarafından geri alınabilmesi için, taşınmazlar bir bütün olarak ele alınıp kamulaştırma amacına uygun işlemler, tahsisat yapılıp yapılmadığının saptanması, hak düşürücü sürelerin de geçmemiş bulunması gerekeceği, hak düşürücü sürenin yorum yoluyla değiştirilmesinin mümkün olmadığı, zira bunların kamu düzenine ilişkin olduğu-
Dava hile (aldatma) hukuki sebebine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkin davada, sözleşmenin düzenlendiği tarihten iki gün sonra öğrenmenin gerçekleştiği ve davanın açıldığı tarihe kadar hak düşürücü sürenin geçtiği- "Sözleşme tarihi ile cevap dilekçesinin havale tarihi arasında bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği (TBK 39), davacılar, sözleşmenin ifası için karşı tarafın açtığı davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde 'sözleşme ile bağlı olmadıklarını' bildirdiklerinden, iradenin karşı tarafa ulaşması ile birlikte kesin sonucun doğacağı, bundan sonra sözleşmenin feshi için ayrıca açılacak bir davanın süreye bağlı olduğunu söylemenin mümkün olmadığı" şeklindeki HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İİK’nun 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin, 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinde yer alan durma hükümlerine tabi olmadığı nazara alınarak, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirildiğinden ve bu hususun kamu düzeni nedeniyle re'sen gözetilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince taşınmaz ihalesinin feshine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.