Tapu iptali-
İcra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren menfi tespit davası açması için verilen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olması nedeniyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin davanın, kesinleşen kadastro sonucu oluşan çap kaydına dayalı bir dava olduğu, bu nedenle 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulanma olanağının olmadığı-
Takas yoluyla edinilen, önceden özel kişiye ait olan taşınmazın sonraki tarihlerde ihale yoluyla satışa çıkarılarak belediyeye ait olması halinde 'belediyenin özel mülkiyeti'ne tabi olduğu ve kamu malı olmadığı bu nedenle; taşınmaz hakkında özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği- Belediyeye ait taşınmaz üzerine yapı yapan gerçek kişinin temliken tescil talebinde bulunduğu somut olayda inşaatın davalı belediyeden alınan ruhsata dayandığı, taşınmazın davacı gerçek kişiye teslim edildiği ve belediyenin bu inşaata bir itirazının bulunmadığı hususları nazara alındığında belediyenin davacıyı, davaya konu taşınmazı sahiplendiği hususunda inandırdığı, meşru beklenti içine soktuğu ve inşaatın yapılmasında açık rızasının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğinden davacı gerçek kişinin iyiniyetli kabul edileceği ancak temliken tescil talebi için TMK.'nin 724. maddesinin diğer koşullarının mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiği- Taşınmazın geçerli bir belediye meclis kararına dayanmaksızın encümen kararıyla ihale edildiği, tapu iptali ve tescili davasında da yapılan ihalenin tapu devrine esas alınamayacağının kesin olarak karara bağlandığı, Belediyenin açık rızasının bulunduğundan bahsedilemeyeceği, takip eden süreçte davacının kira bedelini ödediği hususları dikkate alındığında inşaatın başından beri iyiniyetin bulunduğu ve korunduğu hususunun ispatlanamadığı, iyiniyet olmadan TMK.'nin 724. maddesinin diğer koşullarının araştırılmasına gerek bulunmadığı görüşünün HGK. tarafından benimsenmediği-
İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu- Kesin yetki kuralının, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, bu durumda, Dairemizin ilâmı maddi hataya dayalı olup, mahkemece bozmaya uyulmasının, borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
9. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/16724, K: 12851-
Hizmet tespiti istemi-
Bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı-
İİK'nun 149. madde hükmüne göre, icra takibinin asıl kredi borçlusu (lehine ipotek verilen) aleyhine açılmasının asıl olduğu, ancak takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerekeceği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğu, bu hususun mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği-İpotek veren üçüncü kişiye kıymet takdirine ilişkin rapor ile satış ilanı tebliğ edilmesi usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği, bu durumda, ipotekli taşınmaz maliki olan şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan üçüncü kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihalenin yok hükmünde olduğu, bu konudaki başvuru İİK'nun 134/7. maddesi gereğince ihale tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülmesi kaydıyla süresiz şikayete tabi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.