Ticaret şirketine çıkarılıp bila tebliğ dönen adresin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğunun anlaşılması ve ticaret şirketinin bu adresini değiştirmesi halinde, yeni adresini ticaret siciline tescil ve ilan ettirmediği takdirde, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin 4. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2 ve 3. fıkralarına göre yapılması yeterli iken, söz konusu adrese önce normal tebligat çıkarılıp bila tebliğ iade edildikten sonra Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tebligat yapılmasının tebliğ işlemini usulsüz hâle getirmeyeceği-
Borçlu vekiline ait vekaletnamenin ayrıca takip dosyasına  sunulmamış olmasının sonuca etkili olmayacağı- Ödeme emrinin borçlunun vekili yerine asıla tebliği usulsüz olup  mahkemece, borçlunun buna yönelen şikayetinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
"Tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı soyadı ve imzasının bulunması" zorunlu unsurlardan olduğu-
İcra Mahkemesi'nin ilamsız takibin kesinleştiği yönündeki gerekçesinde bir isabetsizlik yok ise de, bu alacağın takas mahsuba konu edilebileceği yönündeki kabulü, dosya alacağının alacaklılara ödenmesi anlamını taşıyacağından, anılan tedbir kararına aykırılık oluşturacağı; bu durumda Mahkemece takas mahsup isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davası-
Avukatlık Kanunu 41. maddesi, Tebligat Kanunu 11 ve HMK 71 vd. maddeleri gereğince vekil ile temsil edilen davalarda icra takiplerinde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, vekil varken ayrıca asile de tebligat yapılması halinde asile yapılan tebligatın yok hükmünde sayıldığı, dolaysıyla davacı asile yapılan tebligatın usulüne uygun ya da usulüne aykırı yapılmış olmasının öneminin bulunmadığı, borçlu vekiline usulüne uygun olarak satış ilanı tebliğ edilmesine karşın satışa hazırlık işlemlerine karşı satış 7 günlük şikayet süresi içinde şikayet yoluna başvurulmadığından ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği-
«Tebligatın usulsüz olduğu» iddiasının -örneğin, tebliğ tarihinde muhatabın yurt dışında olduğunun- icra mahkemesinde (tetkik merciinde) her türlü delille ispat edilebileceği–
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra mahkemesine yapılan başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, şirket ortağının şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı-
Ceza davası kararlarının kesinleşmesinin bekletici sorun ( HMK. md. 165/2) yapılıp; tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde tebligat adresinin, muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olduğuna ilişkin icra müdürlüğünce konulmuş bir kayıt bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesinin uygulama imkanı olmadığından borçluya yapılan satış ilanı tebliği işleminin usulsüz olduğu; bu durumun ihalenin feshi nedeni olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.