İİK.nun 89/III. maddesine göre açılmış olan menfi tesbit davasında mahkemece verilmiş olan “iş bölümü sebebiyle” gönderme kararının kesin nitelikte olup temyiz edilemeyeceği-
Muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmazsa yapılan tebliğin Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1.maddesine uygun yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia mahkemede her türlü delille ispat edilebilir ise de posta memuru tarafından düzenlenen tebligat tutanağı resmi mercii tarafından düzenlenen belge niteliğinde olup, tutanağın aksinin ancak aynı kuvvette ve tutanağa denk yazılı belge ile ispat edilebileceği, mahkemece tebligat mazbatasında adı geçen komşusunun tanıklığına başvurularak tebliğ mazbatasındaki şerhin doğru olmadığının kabulü ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayetin konusu olan taşınmazla ilgili 06.09.2018 tarihinde "satış kararı" alındığı, satış ilanının 12.09.2018 tarihinde gazete ile ilan edildiği ve ayrıca borçluya 17.09.2018 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bundan sonra ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/940 Esas sayılı verilen "icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına" ilişkin tedbir kararının, 16.10.2018 tarihinde icra müdürlüğüne gönderildiği görülmüş olup, mahkemece 22.10.2018 tarihinde "şikayetin reddine" karar verilmesi üzerine satış işlemlerine kaldığı yerden devam edilerek 08.11.2018 tarihli ihalede taşınmazın satışı yapılmış ise de; yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalede, "takibin durdurulması kararı" talep ve tâlibi etkilediğinden, ihalenin feshi sebebini oluşturduğu, bu hususun ayrıca ispatına gerek bulunmadığı, o halde, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle "şikayetin kabulü ile ihalenin feshine" karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemece; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermek gerekeceği-
Borçluya kıymet takdiri raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Ayıplı malın değişimi aksi halde ödenen bedelinin tazmini davası-
Borçlunun imzaya itirazının kabul edilmesi halinde İİK.nun 170/III maddesi gereğince “takibin durması” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddialarının şikayet niteliğinde olduğu, borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, İİK.nun 18. maddesine rağmen HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasının ve sonuçta aynı Yasa'nın 150/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İhale alıcısı gibi ihale konusu taşınmazı teslim ve tahliye işlemi yapılmadan devralan yeni alıcıların da ihale alıcısının haklarına halef olarak icra dairesinden İİK' nun 135. maddesi gereğince tahliye talebinde bulunabileceği; İİK'nun 135. maddesi gönderilen tahliye emrine karşı üçüncü kişinin İİK. mad. 16/1 uyarınca 7 günlük sürede icra mahkemesine şikayet hakkı bulunması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.