Mirası reddeden mirasçıların taraf ehliyeti olmadığından karar başlığında adları yazılarak aleyhlerine hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi ile ilgili Tüzüğün 18. maddesine göre; hükmi şahıs adına tebliği alacak kişinin işyerinde bulunmama sebebinin tebligat mazbatasına yazılmamış olması nedeniyle tebligatın geçerli olduğundan söz edilemeyeceği-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun İİK’nun 168/3-5. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde, 18.02.2013 tarihinde başvurduğu anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın gecikmiş itirazı düzenleyen İİK’nun 65. maddesi hükmüne göre değil; borca, imzaya ve yetkiye itiraz ile, kambiyo takibine ilişkin şikayeti düzenleyen İİK’nun 168. maddesi ve devamı hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Davalının birleştirilen dava yönünden hak arama özgürlüğü kapsamında savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmaksızın ve varsa tanıklar dinlenmeksizin ya da dinlenmesine gerek görülmemesi halinde gerekçesi de belirtilmeksizin karar verilmesi yanında hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden eksik inceleme ile hüküm verildiği-
Davacının çekteki imzayı inkar etmediği, Y. Akaryakıt. Ltd. Şti. hakkındaki davasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, ancak diğer davalı D. Faktoring Hiz.A.Ş.’nin ise alacağını yönetmelik gereği belgelendiremediğinden Y. Akaryakıt Ltd. Şti. hakkında açılan davanın reddine, D.Faktoring Hiz.A.Ş.hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda, istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen, iki hafta olarak belirtildiği- Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda tarafları yanıltması halinde bu durum taraflar aleyhine sonuç doğurmamalı ve hak kayıplarına neden olmamalıdır, açıklanan nedenlerle, iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerektiği-
Şikayetçi şirket adına icra mahkemesine yapılan şikayet başvurusunda, şikayet tarihi itibariyle vekalet veren temsilcinin yetkisi sona ermiş olduğundan vekilin şirket adına temsilde bulunamayacağı, bu durumda şikayetçi şirketin yetkili temsilcisine usulüne uygun olarak duruşma gün ve saati tebliğ edilip davaya icazet verip vermediği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Vekile yapılan tebligat belgesinde “Daimi sekreteri N. imzasına tebliğ edildi” şeklinde posta dağıtıcı tarafından yazılan bir açıklama mevcut olmasına rağmen tebligatın yapılması gereken avukatın belirtilen adreste olup olmadığı ve tebligatın niçin kendisine yapılmadığı açıklanmadığından tebligatın usulsüz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.