İİK'nun 134/8. maddesi uyarınca, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ile ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava, ortaklığın giderilmesi davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili; ... parselde muris N. D. adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı K. C. D. adına tesciline karar verildiğini ancak tapu kayıt maliki N. D. mirasçılarından D.’ye dava dilekçesi ve gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip, savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan adı geçenin savunma ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş,bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
Borçlu ,ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğinin icra mahkemesince tesbit edildiği tarihe nazaran süresinde icra dairesine itrazını bildirmiş olduğundan takip kesinleşmeden önce konulmuş hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Davalı tarafa yapılan tebligat belgesinin incelenmesinde; anılan yasa hükümlerine uyulmadığı belirlendiğinden, tebligat işlemi usulsüz olup, 6100 sayılı HMK' nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, karar tarihinde yürürlükte olan HUMK' nın 73. maddesine göre kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinleme veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremeyeceği, mahkemece yasanın bu açık hükümlerine aykırı olarak, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalı tarafa usulünce dava dilekçesi tebliğ edilip, ortaya koyacağı deliller toplanıp, savunmaları da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
TMK.nun 676. maddesine göre mirasçılar arasında terekeye dahil tapulu bir taşınmazdaki pay devrinin yazılı olması şartı ile geçerli olduğu, davacının dayanmış olduğu 02.06.2004 tarihli sözleşme anılan yasa maddesine uygun olarak düzenlenmiş ise de, pay devrinden sonra tarafların bir araya gelerek tapuda paylı şekilde intikal yaptığından taraflar arasındaki sözleşmeye değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, çünkü tapuda resmi biçimde yapılan işlem sonucu (elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi) mirasçıların 02.06.2004 tarihli paylaşım sözleşmesinden döndüklerinin ve sözleşmenin böylece bozulduğunun kabulünün gerekeceği-
İİK.'nun 129 . maddesine göre, mahkemenin ihalenin kamu düzeni ile ilgili kurallara uyulup uyulmadığını işin esasına girmek sureti ile kendiliğinden inceleme zorunluluğunun süresinde borçlu tarafından açılmış bir ihalenin feshi davasında mümkün olduğu, somut olayda; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce yerinde bir tespitle borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirlenmiş olmakla, açılan işbu ihalenin feshi davasının İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu şirket yönünden şikayetin süreden reddi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmadığı, resmî sicilde kayıtlı ilgili ve sınırlı ayni hak sahibi sıfatlarının bulunmadığı, şikayet konusu olmayan taşınmazların maliki üçüncü kişi sıfatı ile takipte yer aldığı, bu durumda anılan şikayetçinin kendi adına kayıtlı olmayan taşınmazlara ilişkin ihalenin feshini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı- Mahkemece, nispi harç alınmadan ve teminat gösterilmesi şartı yerine getirilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Somut olayda ödeme emirlerine ilişkin tebligatı alan ... 'in tebligat evrakında görünüş itibariyle on sekiz yaşından aşağı olmadığı kaydının yazılmadığı yine muhatap ile aynı çatı altında birlikte oturduklarına dair delil ve kaydın bulunmadığı anlaşıldığından davacıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu-
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı-
Şikayet dilekçesi kapsamına göre, şikayetçi borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu açıkça ileri sürülmediği halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin, bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.