Mahkemece, kıymet takdirine itirazı içeren dilekçeye bakiye gider avansına ilişkin not yazılmaması ve  tensip tutanağında verilen 7 günlük sürenin de şikayet tarihinden başlatılmış olması durumunda, borçlulara bakiye gider avansı yatırılmasına ilişkin usulüne uygun bir süre verilmesi gerektiği- Borçluların bakiye gider avansını yatırması durumunda; mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği- 
Borçlu şirkete gönderilen satış ilanı, sekreter olduğunu beyan eden kişi imzasına tebliğ edilmiştir; ancak, tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisinin A. C. olduğu, sekreter olduğunu beyan eden kişinin ise şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, dosyada bulunan imza sirkülerinden anlaşıldığından ve diğer yandan şirket adına tebligat yapılan kişinin şirketin memur veya müstahdemi olduğu kabul edilse dahi, bu kez, selahiyetli mümessilin iş yerinde bulunmadığı veya evrakı alamayacak durumda olduğu hususu, tebliğ memurunca araştırılıp tebliğ mazbatasına şerh edilmediğinden yapılan tebligatın yine usulsüz olacağı-
Hükmün tavzih edilmesinin istenilmiş olmasının, temyiz süresinin kesilmesini veya durmasını gerektirmeyeceği-
İcra müdürlüğünce yapılan hatalı (kanuna aykırı veya hadiseye uygun olmayan) işlemlere karşı, taraflarca “öğrenme tarihi”nden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği–
Mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin değerlendirmesi yerinde olmakla beraber mahkemece ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi doğru olmayıp, şikayet eden hakkındaki takipten 01.09.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş olmakla 7 günlük süre içerisinde dava açtığı ve yine hakkındaki takipten daha evvel haberdar olduğuna dair dosya kapsamında bir delil de bulunmadığı gözetilerek ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet eden tarafça bildirilen tarih olarak düzeltilmesi gerekirken ödeme emrinin iptal edilmesinin doğru olmadığı-
Şikayete konu takip dosyasında şikayetçi borçlunun satış ilanı tebligatına ilişkin mazbata üzerindeki tebliğ tarihi olan 14.10.2021 tarihinden çok sonra UYAP vatandaş portalından takip dosyasına erişim sağladığı ve anılan tebliğ mazbatasının dosyaya dönen ve UYAP sistemine taranan parçasının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerine göre 21.11.2021 tarih ve 13:24'te " yine şikayete konu ihaleye yönelik hazırlanan 06.10.2021 tarihli satış ilanının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerinde 20.11.2021 tarih ve 12:24'de, "aynı ihaleye ilişkin 06.10.2021 tarihli satış kararının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerinde ise 09.11.2022 tarih ve 12:02'de "doküman okuma" olarak kayıtlarının bulunduğu görüldüğünden, şikayetçi borçlunun UYAP sisteminden doküman okuma şeklindeki öğrenme tarihinin ihale tarihi olan 18.11.2021 tarihinden sonra olduğunun kabulü gerekeceği, borçlunun satıştan ihale tarihinden önce haberdar olduğu yönündeki bölge adliye mahkemesinin gerekçesinin bu nedenle doğru olmadığı-
Satışı istenen taşınmazın dava dilekçesinde belirtilen yerde bulunmadığı, ihalenin feshi davasına konu edilen taşınmazın ada ve parsel bilgisi tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun bildirdiği adresten farklı ve resmi kayıtlarla da saptanamayan adrese yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
"Tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri süren borçlunun bunu ispat etmesi gerektiği- (Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı) Bilirkişi raporlarında "imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı" sonucuna ulaşıldığından, mazbatadaki imzanın kendisine ait olmadığı hususunun borçlu tarafından ispatlanamamış olduğu-
Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.