Gayrimenkul ile ilgili davalarda, tanıkların taşınmaz başında dinlenmelerinin gerektiği, bu nedenle davalının bildirmiş olduğu tanığın usulünce davet edilerek ya da talimat yoluyla dinlendikten sonra, varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmasının gerekeceği-
Eleştiri amaç ve sınırını aşan yazıların gerçeği yansıtsa bile yazıda kullanılan dil, ifade ve üslubun davacıyı küçük düşürmek, ona hakaret etmek amacına yönelik bulunması, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bulunması halinde, davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Kurum zararının ödetilmesi istemi-
Davalının haksız eylemi nedeniyle diğer davalıların ev başkanı sıfatıyla sorumlu oldukları ileri sürüldüğünden, tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir...
a- Davacı ile evlilik birliği devam ederken, davalı le birlikte olan davalı aleyhine boşanma davasında, boşanma kararının özetlenen içeriğine göre eldeki davaya konu edilen eylem nedeniyle tazminata hükmedilmesi karşısında aynı eylem nedeniyle yeniden manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği- b- Evlilik birliği devam ederken, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalının bu eylemi nedeniyle davacının manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı-
HMK'nın 17. maddesi uyarınca, sadece tacir veya kamu tüzel kişilerinin kendi aralarındaki uyuşmazlıkta yetki sözleşmesi yapabilecekleri-
TBK’nın 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığının ön koşul olmadığı, ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olmasının gerekli olduğu, somut olayda, davacının davalı aleyhine açtığı ve işbu dava sonucunu etkileyecek olan katılma ve katkı payı davası sonucu hükmedilecek alacağının tahsiline yönelik muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası henüz sonuçlanmadığı, dolayısıyla davacının eldeki davayı açmaktaki hukuki yararının varlığını sürdürdüğünün anlaşıldığı, şu halde mahkemece; davacının davalı aleyhine açtığı katkı payı ve katılma alacağı davasının kesinleşmesi beklenerek, bu dava sonucunda davacının bir alacağı olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptale tabi olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği, aksi durumda yani davacının katkı payı alacağının olmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
“Çocukla kişisel ilişki kurulmasına” ilişkin ilam uyarınca çocuğu teslim almış olan babanın, ilamda belirtilen süre sonunda çocuğu anneye teslim etmemesi üzerine, birkaç kez gidilen adreste çocuğun bulunamamasından sonra, “gece çocuğun evde bulunması ihtimali” nedeniyle, gece -babanın muhtemel adresinde- teslim işlemi yapılabilir mi?–
Uyuşmazlığın trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigorta şirketlerince Sosyal Güvenlik Kurumuna prim aktarımı yapılmaması halinde sigorta şirketlerinin kanuni temsilcilerinin sigorta primi borcundan şahsi malvarlıkları ile sorumlu olup olmayacakları ve davalı tarafından gönderilen ödeme emri nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu- Kurum alacağının 5510 sayılı Kanun'da düzenlenen sosyal sigorta primi değil özel sigorta şirketleri tarafından sözleşme ile tahsil edilen primler olduğu- Sigorta şirketlerinin sigorta ettirenlerden sözleşme kapsamında aldıkları sigorta primlerinin kaynağı özel sigorta ilişkisi olup kamusal nitelik taşımadığı- Bu nedenle sigorta şirketlerinin sağlık teminatının SGK’ya devri nedeniyle kanuni temsilcilerinin SGK’ya prim aktarım borcu nedeniyle şahsi malvarlıkları ile sorumlu tutulmasının kanuni düzenlemelere uygun düşmediği- 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.