HGK. 08.10.2019 T. E: 4-203 , K: 1002-
Hastaya daha hızlı müdahale edilebilmesi gayesiyle dahi olsa, kendisinin oluşturduğu sistemden kan temin eden davalı hastanenin azami seviye özen ve dikkat yükümlülüğü nedir?
Mahkemece bozma ilamı sonrasında alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile çelişkili olduğu, davaya konu edilen zararın meydana geldiği davacıya ait 416 ada, 6 parsel ile 415 ada 10 parseldeki zarar oranları ve zarar miktarlarının tespit dosyasında alınan raporlar ve bu dosyada bozma öncesinde alınan rapor da dikkate alındığında tam olarak karşılanmadığı,alınan her iki bilirkişi raporuna taraf vekillerince ileri sürülen zarar oranı ve özellikle zararın hesaplanması noktasındaki itirazları karşılanmadığı da dikkate alındığında,bozma ilam gereğinin tam olarak yerine getirilemediği ve davacının davaya konu ettiği taşınmazlardaki zarar oranı ve zarar miktarının net bir şekilde belirlenemediği anlaşıldığından, mahkemece; alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden bozma ilam gereğini karşılar nicelik ve nitelikte,özellikle taraf vekillerinin aşamalarda zarar oranları ve zarar miktarlarına yönelik itirazlarını tam olarak karşılar,Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekeceği-
Haksız şikâyet nedeniyle manevi tazminata ilişkin açılan davada, ceza mahkemesinde görülen davanın kesin hükme bağlanmasının beklenmesi gerektiği-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Kiracının komşu sigortalı daireye verdiği zarar nedeniyle kiraya veren tarafından sigorta şirketine ödenen hasar bedelinin rücuan kiracıdan tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemi-
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda FSEY. 68. maddesindeki ilkeler gözetilmeden "böyle bir eserin mutad işleme bedeli 3.000.000.000 TL'dir" denilmek suretiyle zarar belirlenmiştir; ancak davalıların hukuka aykırı eylemleri sabit olduğuna göre somut olayın özellikleri ve anılan maddi hükmü birlikte göz önüne alınarak zararın belirlenmesinin gerekeceği-
İhtiyari dava arkadaşlığında, her bir dava arkadaşının hükme karşı ayrı ayrı kanun yoluna başvurabileceği gibi birlikte de başvurabileceği- Gerek temyiz gerekse karar düzeltme incelemesi yapılabilmesi için gereken miktarların belirlenmesinde her bir davacının talebinin ayrı ayrı dikkate alınması gerektiği- Her bir davacının lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı, temyiz incelemesi için gereken değerin altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yasa yoluna gidilemeyeceği-  "Dava konusu olayda tek bir haksız eylem bulunduğundan kararın miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı, davalının aleyhine hükmedilen tazminat miktarının tamamına göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle işin esasına girilmesi ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.