Bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler nedenleri açıklanarak giderilmesi gerektiği- Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin verilerin esas alınması-
Haricen satış iddiasının bir vakıanın tesbiti mahiyetinde olduğundan tanık beyanları ile kanıtlanmasının mümkün olduğu, bu nedenle davalının (karşı davacı) tanıklarının harici satışın varlığı konusunda dinlenmeleri ve beyanlarına göre davalının kullanımın satın almaya dayalı olup olmadığının ve buna göre işgalin kötü niyete dayanıp dayanmadığının araştırılmasının gerektiği, tanık beyanları ile karşı davacının iddialarının doğruluğu kanıtlandığı taktirde davacı tarafından çekilen 15/02/2008 tarihli ihtarname tebliğinden sonra karşı davacının kullanımın kötüniyetli kabul edilmesinin ve o tarihten öncesi kullanımın kötüniyetli olmadığının, koşullarının oluşmaması nedeniyle davalının ecrimisilden sorumlu tutulmamasının gerekeceği-
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hükmün kurulduğu, hâl böyle olunca, mahkemece; ilgili maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman üçlü bilirkişi kuruluna verilmesi, itirazları karşılayacak nitelikte ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Evli bir erkekle birliktelik yaşayan kadının manevi tazminat sorumluluğu bulunmakta ise de şayet koca boşanma davasında bu eylem nedeniyle eski eşine manevi tazminata mahkum edilmişse eski eşin artık haksız fiil sorumlularından ikinci kez tazminat alamayacağı-
Mülkiyete dayalı ecrimisil isteği-
Hekim tarafından yapılan estetik müdahelelerin, eser sözleşmesi kapsamında değerlendirileceği, hekimin, bu müdahale için, hastayı aydınlatma ve hastadan rıza alma zorunluluğu olduğu- Bu açıdan, hastanın kendisine yapılacak tıbbi müdahale ve neticesinde karşılaşabileceği komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmesi zorunluluğu olduğu- Ameliyat sonrası ortaya çıkan komplikasyon ve görüntü bozukluğunun, hekime izafe edilebilecek bir kusur olarak değerlendirilebileceği- Eser sözleşmesi kapsamında ki bu müdahale işlemiyle yüklenicinin sonuç taahhüdünü tam ve gereği gibi yerine getirmediği ve bu kapsamda davacının maddi ve manevi tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporlarının yargı mercileri denetimine elverişli ve gerekçeli hazırlanması olarak gerektiği- Bilirkişi raporları ile santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; net gelir belirlenerek ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınarak zarar hesaplaması yapılacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacı tarafın HMK'nun 16. maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak kendi ikametgahı mahkemesinde dava açtığı, dosya kapsamına göre, davacının, sırf davalı tarafı kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla davasını İstanbul Mahkemelerinde açtığı da ispatlanamadığına göre bu durumda Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 11.11.2021 T. E: 5484, K: 8689-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgöremezlik tazminatı ile geçici işgöremezlik tazminatı istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.