Davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi ihale olup; bu ihalenin iptal edildiğine ya da iptali için dava açıldığına ilişkin bir iddia bulunmamakta olup, ihale işlemi ayakta olduğu sürece, yapılan tescil işlemi de geçerli olduğundan ve davalı tapuda yapılan resmi senetle taşınmazı kendi adına tescil ettirdikten sonra, Anayasa Mahkemesi tarafından ihalenin düzenlendiği mevzuatın Anayasa’ya aykırılığı belirlenip,ilgili hükümlerinin iptaline karar verilmiş olsa da, verilen bu iptal kararı geçmişe yürümeyeceğinden, davacının tamamlanmış hukuki durumunu da etkileyemeyeceği, bu durumda yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın reddi gerekeceği-
‘’Sözleşme‘’ başlıklı belge aslının davalı taraftan ibrazının istenmesi, aslının ibrazı halinde anılan belgedeki imzaların kendilerine ait olup olmadığına ve içeriğine ilişkin davacıların beyanlarının alınması, belirtilen eksiklik yerine getirildikten sonra diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
12. HD. 23.11.2023 T. E: 3729, K: 7710
Satış ilanının, önceki ihalenin feshini talep eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, ihalenin feshi hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı-
Anonim şirketlerde yönetim ve temsili düzenleyen TTK' nun 365 ve bunu izleyen maddelerinde, şirket yetkili temsilcisinin görev süresi sona erdiğinde, bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına ve şirketin organsız kalması da mümkün olmadığına göre, yerine yenisi atanmadığı sürece temsil yetkisinin devam edeceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda satış ilanı tebliğ tarihinde söz konusu kişinin temsil yetkisinin devam ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda tebliğ tarihi itibari ile şirketin yetkİlisi adı geçen kişi olduğundan asile yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre usulsüz olduğu-
İcra emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olmasına rağmen, vekil tarafından süresinde “borca itiraz” başvurusu yapılması halinde, icra mahkemesince “icra emrinin iptaline” karar verilemeyeceği-
Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği–
Temyiz aşamasında yargılamaya borçlu vekilinin katılmış olması halinde, bu aşamadan sonra borçlu vekiline tebligat yapılarak takibin sürdürülebileceği–
398 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki 179/873 payını dava dışı Ö.'e satış suretiyle temlik ettiğini, daha sonra sırasıyla Ö.'in dava dışı Gürhan'a, Gürhan'ın da davalı Ö.'e yine satış suretiyle devrettiğini, ehliyetsiz olduğu dönemde hile ile taşınmazın elinden alındığını, davalı ile dava dışı ara maliklerin kötü niyetli olduklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
İngiltere ve Türkiye'nin yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında New York Konvansiyonuna taraf olması ve MÖHUK'un 1/2. maddesi uyarınca Türk Hukukundan önce tutulması nedeniyle hakem kararının tenfizinde New York Konvansiyonuna ilişkin hükümlerin değerlendirilmesi gerektiği- Tenfizi istenen hakem kararında taraflardan birinin sözleşmenin ifa edilerek yerine getirilmesinden sonra yetkisizliğe istinaden sözleşmeden çekilme arayışı içinde olduğu, sözleşmeyi ifa ederek yerine getirmek suretiyle şirketin sözleşmeyi benimsemiş sayıldığının tespit edildiği, kararda sözleşmenin şirketin yetkilisi tarafından imzalanıp imzalanmadığının değerlendirilerek karar verildiği, bilirkişi seçiminin duruşmada taraf vekillerinin karşılıklı muvafakati ile gerçekleştiği, raporda yer alan tespitlerin mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı, ancak denetlenebilir nitelikte olduğu, hakem kararında .....A.Ş.'nin vekillerine tebligatın yapıldığı, vekillerin beyanda bulunduklarının değerlendirildiği, kaldı ki sözleşmede yer alan tahkim şartında tahkim yargılamasına ilişkin tebligatların şekline ilişkin bir hüküm yer almadığı, bu nedenle tahkim yeri İngiltere olduğundan İngiliz Tahkim Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, bu nedenle davalı vekilinin tebligatların geçersizliği ve savunma haklarının sınırlandığı yönündeki istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı, mahkemece, uygulanacak mevzuat doğru belirlenip tenfiz şartlarının değerlendirildiği, tahkim kararının kesin karar olduğu, hakem kararının maddi ve hukuki olgular yönünden yeniden gözden geçirilmesinin yasak olduğu, bu nedenle tahkim sözleşmesinin, imzanın, ehliyetin, savunma hakkının ve tebligat usulünün yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.