Kocanın ayrılık dönemi içerisinde evlilik dışı ilişkilere girerek sadakatsiz davrandığı anlaşıldığından, davacı -davalı kocadan kaynaklanan bu eylemlerin davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu için kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
2. HD. 08.11.2021 T. E: 6702, K: 8242-
Davacı tarafından işlenen suç davalı kadın tarafından hoşgörüyle karşılandığından davacı kocaya kusur izafe edilemeyeceği, daha ağır kusurlu davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin bozmayı gerektireceği-
Davacı kadın yararına daha uygun miktarda bir yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Her davanın açıldığı tarihteki şartlara tabi olduğu, davanın açıldığı tarihte davacının aldığı dul ve yetim maaşının, onu, yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığı, bu nedenle, nafakanın en azından Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, ÜFE oranında artırılmasının gerekeceği-
2. HD. 04.06.2018 T. E: 2016/19710, K: 7201-
Davacı kadının öğretmen olduğu, boşanmayla yoksulluğa düşeceğinin kabul edilemeyeceği-
Davacı çalıştığı, düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğundan; davalının mali gücüne göre, davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
3. HD. 22.02.2016 T. E: 2015/19496, K: 2297-
Tedbir nafakasının takdirinde boşanma veya ayrılık davasının açılmasının yeterli olup, kusursuz olma şartının aranmayacağı-Çalışmayan, herhangi bir geliri ile malvarlığı bulunmayan, boşanmada davacı kocaya göre kusuru daha ağır olmayan davalı eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.