Davacının, emekli olması sebebiyle maaşındaki azalmalar dikkate alınıp; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, T.M.K.nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olmadığı, malvarlığı ve çalışarak sağladığı gelirin onu yoksulluğa düşmekten kurtaracak yeterlilikte bulunmadığı anlaşıldığından; kadın yararına davacının mali gücüyle orantılı uygun miktarlarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
Yoksulluk nafakası için mahkemece,davalı-davacı kadının sabit bir gelirinin bulunmadığı; ancak anne ve babasının ölümü ile davalı-davacı kadına hisseli olarak bir kısım taşınmazların kaldığının anlaşılması durumunda, bu taşınmazların bedelleri ile kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenerek, davalı-davacı kadını yoksulluğa düşürmekten kurtarıp kurtarmayacağının araştırılması gerekeceği-
Davacının talep ettiği maddi tazminat Türk Medeni Kanununun 227.maddesinde düzenlenen değer artış payına yönelik olup; boşanmanın eki niteliğinde olmadığından yatırılan başvurma harcının bu isteği de kapsayacağı-
Eşler arasında aynı veya ayrı yargı çevresinde birden fazla boşanma davası açılmış ise; birinde verilecek hükmün, diğerini özellikle kusur tespitine bağlı olarak takdir edilecek yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden etkileyeceği-
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmek için; kusura ilişkin koşul yanında, talep eden eşin boşanmayla yoksulluğa düşecek olması da gerektiği-
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesinin, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkün olduğu, bu duruma göre; davacı erkeğin temyiz dilekçesinde, davalı kadının da temyize cevap dilekçesinde belirttiği üzere davalı kadın tarafından yerel aile mahkemesinde boşanma davası açtığı belirtilmekle, kadın tarafından açılan davanın erkek tarafından açılmış olan temyize konu dava dosyası üzerinde birleştirilerek karar verilmesi gerekeceği-
2. HD. 29.06.2020 T. E: 1845, K: 3377-
Boşanma-Tebir Nafakası
Koca ile karısı arasında «karısının boşanmayı kabul etmesi halinde, karısının evlenmesine, eğer evlenmezse ölünceye kadar ayda ....... lira yoksulluk nafakası ödenmesi» konusunda yapılan ve mahkemece tasdik edilen (MK. 150) anlaşmanın geçerli olacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.