Cevap dilekçesinin sonradan harçlandırılmış olmasının, cevap dilekçesine karşı dava niteliğini vermeyeceğinden, alacak talebi hakkında 'karar verilmesine yer olmadığı' şeklinde kararı verilmesi gerekeceği- Eşlerden birinin tek yanlı olarak konutu boşaltmış olmasının; bu konutu aile konutu olmaktan çıkarmayacağı- Eşit kusurluluk durumunun, yoksulluk nafakası talebine engel olmayacağı (TMK. mad. 175), kadının elde ettiği gelire göre zaman zaman çalışmış olmasının onu yoksulluktan kurtarmayacağı halde; yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Boşanma kararının kesinleştiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında bir ay bulunduğu, bu süreçte paranın satınalma gücü azalmadığı gibi tarafların ekonomik sosyal durumlarında yasanın aradığı anlamda bir değişikliğin bulunmadığı, nafakanın artırılmasına karar verilmesinin taraflar arasında oluşan dengeyi bozacağı, hakkaniyete aykırı olduğu-
Evli bir erkekle birliktelik yaşayan kadının manevi tazminat sorumluluğu bulunmakta ise de şayet koca boşanma davasında bu eylem nedeniyle eski eşine manevi tazminata mahkum edilmişse eski eşin artık haksız fiil sorumlularından ikinci kez tazminat alamayacağı-
Davacı kadının dava devam ederken çalışmaya başladığı,bir süre sonra işten ayrılması üzerine işi kendi rızasıyla mı bıraktığı,yoksa işten çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak elde edilen sonuca göre kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilebileceği-
2. HD. 30.05.2018 T. E: 2016/19374, K: 6965-
Hakimin tarafların talep sonucu ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-
3. HD. 21.03.2016 T. E: 192, K: 4175-
3. HD. 28.04.2016 T. E: 2015/10286, K: 6824-
Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı ve boşanma sonucu bu eşin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.