Davacı kadının çalıştığı düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu ve tarafların gelirlerinin de eşit olduğu anlaşıldığından Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının oluşmadığı-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17580, K: 5766-
Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası ve feragat edilen maddi-manevi tazminat istekleri, talep sonucunun genişletilmesi niteliğinde olup; aynı oturumda hazır bulunan davalı, bu isteğe muvafakat etmediğini ifade ettiğinden ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası talebi bu davada artık incelenemeyeceği-
Memur emeklisi olan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, o halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddinin doğru görülmediği-
Davalı kocanın, eşinin, dava dilekçesinde yer alan ifadeleri nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğuna dair manevi tazminat isteminin, boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp, BK. 49 kapsamında olduğu-
3. HD. 19.01.2016 T. E: 2015/16496, K: 258-
Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmayan, her hangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasının takdiri gerektiği-
Yararına yoksulluk nafakası taktir edilen kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı-
Davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.