Galleye hak kazandığını mahkeme ilamıyla ispatlayan vakıf evladına ancak kararın kesinleşme tarihinden sonrası için galle fazlası ödeneceği–
Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, dava açma konusunda emir vermeye yetkili makam ve bu makamın fiil ve zararı öğrenme tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususu üzerinde durularak, zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılması halinde işin esasına girilmeksizin, yalnızca zamanaşımı yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olarak öngörüldüğü-
5841 sayılı Yasayla 3402 sayılı Yasanın 12/3.maddesine eklenen hüküm ile geçici 10.maddenin yürürlüğünün durdurulduğu ve akabinde de 23.7.2011 tarihinde iptale ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete'de yayımlanmış olduğu anlaşılmakla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonucu oluşan durumun eldeki maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan davaya da uygulanması gerekeceği-
Davacının, tüm ihtarlarına ve taşınmazdaki payını bizzat çalıştırmak istemesine rağmen davalının taşınmazı işgal ederek yararlanmasını sürdürmek suretiyle, haksız bir fiili işlemiş bulunması nedeniyle, ürün esası üzerinden bir alacağa hak kazandığının kabulünün gerekeceği-
Harici taşınmaz satış sözleşmesinde belirlenen satış bedeli ile cezai şartın iadesi istemi-
Mahkemece yerinde keşif yapılarak, raporlar arasındaki çelişkileri giderir şekilde inceleme yapılıp taşkınlığın yanılma sınırları içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, davacının talep ettiği tazminat belirlenirken taşkın arzın değeri, taşkın yapının değeri ve taşkınlık nedeniyle varsa davalının taşınmazında meydana gelen değer kaybının saptanması, taşkın kısmın ifrazının mümkün olup- olmadığının açıklığa kavuşturulması, ifrazı mümkün ise TMK’ nun 725. maddesinin değerlendirilmesi, ifrazın mümkün olmaması halinde istek de gözetilmek suretiyle irtifak hakkı tesis edilip edilemeyeceği üzerinde durulması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmesi, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunması ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmaması gerektiği, sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince, kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerektiği- Karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı (ve ıslah yolu ile artırılan tutara ilişkin noksan harç) ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmadığı-
Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği-
Davacı tanık deliline dayandığından HMK mad. 203/1-a uyarınca gösterdiği tanıkların dinlenildiği ve dinlenilen her iki tanıkta davacının iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu, davalı duruşmaya gelmediği ve davaya cevap vermediği için davayı tümüyle inkar etmiş sayılacağı, uygulamada ve öğretide tarafın isticvabı ile taraf veya vekilinin hakimin müphem gördüğü hususların aydınlığa kavuşturulması amacıyla dinlenmesini birbirinden ayrı tutulduğu, olayda müphem bir husus bulunmadığı gibi, davacı davasını ispatladığından davalının isticvap olunarak kendi aleyhine olan belli bir veya bir kaç vakıa hakkında dinlenmesinin mümkün olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.