Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olduğu, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuş olduğu-
Taraflar arasında bağıtlanan ticari kredi sözleşmesinin tarihleri gözönüne alındığında. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK. mad. 20 ve devamında düzenlenen genel işlem şartlarının somut olaya uygulanması olanağı bulunmadığından, işin esasına girilerek değerlendirme yapılıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği- 
Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davanın, çeke dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde hem çekten dolayı hem de çeke dayalı takipten dolayı menfi tespit talebine yer verildiği, dava konusu çekte tahrifat yapıldığı iddia edilmiş olup, tahrifattan önceki keşide tarihi gözetildiğinde çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği dosya içeriğinden anlaşıldığından, somut olayda kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş ise de, çeke ciro yolu ile hamil olan davalının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.'nun 818/1.-m maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanan aynı kanunun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabileceği hususu mahkemece değerlendirilmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, davacının Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışıp çalışmadığı, buna göre kısa çalışma primi ve fazla çalışma alacağının hesaplanması, kısa çalışma prim alacağına uygulanan faiz türü ve başlangıç tarihi ile dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihin başlangıcı hususlarındadır...
İdarenin hukuka uygun bir tasarrufunu sonradan geri almasında herhangi bir hukuki engelin mevcut olmadığı ve ilgililerin, salt geri alınan tasarrufun hukuka uygun bulunmasına dayanarak, gelecekte o tasarrufun kendilerine sağlayabileceği hakları idareden isteyemeyeceği, ancak idarenin de, geri aldığı hukuka uygun tasarruf çerçevesinde doğmuş, gerçekleşmiş hakları, kazanılmış hak olarak tanımak zorunda olduğu, geri alma işlemini geçmişe yürütüp, bu hakları geri isteyemeyeceği-
Davalının dava konusu sözleşme ile üçüncü kişinin borcunu üstlendiği ve imzayı inkar etmediği dikkate alınarak işin esasına girerek karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, davacının Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışıp çalışmadığı, buna göre kısa çalışma primi ve fazla çalışma alacağının hesaplanması, kısa çalışma prim alacağına uygulanan faiz türü ve başlangıç tarihi ile dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihin başlangıcı hususlarındadır...
Davacının taşınmazı 03.09.2008 tarihinde satın aldığı, 17.07.2009 tarihli belediye inşaat mühürleme işlemi ile taşınmazın diğer hissedarlarının yapılmakta olan muhdesata muvaffakatı olmadığını öğrendiği, davalının önalım hakkını kullanmak üzere 03.08.2009 tarihinde mahkemeye müracaat ettiği, nitekim önalım hakkının kullanılmasına ilişkin tapu iptal-tescil davasında davacının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle taşınmazın satıştan sonraki hali satış bedelini tayinde dikkate alınmadığı anlaşılmakta olup; davacının iyiniyetli olmayıp asgari levazım bedelini davalıdan talep edebileceğinden asgari levazım değerinin, tüm malzemenin işçilik ve bakım giderlerinin gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım ve dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.