Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi, davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılması olup, hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
İyiniyetli olmadığı anlaşılan malzeme sahibinin başkasının arazisi üzerine yaptığı malzemelere ilişkin olarak, arazi sahibinin MK 722/2 hükmüne göre malzemenin sökülüp alınmasını isteyebileceği, malzeme sökülüp alınmaz ise, malzeme için yapılan giderlerin değil, giderler nedeniyle taşınmaz malikinin zenginleştiği miktarın iadesinin malzeme sahibince istenebileceği-
Dava konusu çek örneğinde bankaya ibraz şerhi bulunmamaktadır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekler yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir, ancak aralarında temel ilişki bulunması halinde alacaklı böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin keşideciye karşı TTK. nun 664. maddesi uyarınca sebepsiz iktisap hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilmesi mümkündür. Öyle bir durumda ise, keşidecinin “sebepsiz zenginleşmediğini” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Hakimin, tarafların tüm talepleri hakkında bir karar vermek zorunda olduğu, karşı davada A blok zemin ve 1. kat no'lu taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan şerhin kaldırılması talebi konusunda herhangi bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı-
11. HD. 03.02.2020 T. E: 2019/2338, K: 807-
Davacı banka, karşılıksız çıkan çekler nedeniyle ödemek zorunda olduğu asgari yasal miktarları davadışı çek hamillerine ödemiş olup davalı, ödenen miktar kadar sebepsiz zenginleşmiş olduğundan davacı, taraflar arasındaki Ticari Müşteri Sözleşmesi gereğince ödediği bedeli davalıdan talep edebilmesi gerekeceği-
Davacı vekili dava dilekçesinde zamanaşımına uğrayan çeke ve davalı ile arasındaki temel hukuki ilişkiye dayanarak talepte bulunmuştur. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından ispat yükü davacı tarafta olup, davacı, zamanaşımına uğramış çeke yazılı “delil başlangıcı” olarak dayanabileceğinden alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. O halde, mahkemece davacıya bu konudaki delilerini sunma olanağı tanınarak toplanacak deliller hep birlikte değerlendirmek sureti ile sonuca gidip karar vermesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen “sebepsiz zenginleşme” hükümlerine göre karar oluşturmasının bozmayı gerektireceği-
Davaya konu taşınmaz halen davacının tasarrufunda olup sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediğinden, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasının -temyiz eden davalılar yönünden- reddi gerektiği-
Vekaleti olmaksızın başkası hesabına tasarrufta bulunan kimsenin, o işi, sahibinin yararına ve tahmin olunan maksadına göre yapmaya mecbur olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.