Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre akarsular, nehirler, ırmaklar ve çayların -bunlar üzerindeki kadim haklar ve teamüller saklı tutularak- kişisel mülkiyetin dışında bırakıldığı; sahipsiz taşınmazların hiç bir şekilde özel mülkiyette değerlendirilemeyeceği, bahsi geçen taşınmazların kazanılması, bakımı, korunması işletilmesi ve kullanılmasının özel kanun hükümlerine tabi olduğu, meydana gelebilecek su taşkınları ve sellere karşı özel mülkiyette bulunan taşınmazların korunması amacıyla yapılması gereken her türlü işlemden DSİ Genel Müdürlüğünün sorumlu olacağı-
Dava konusu yapılan taşınmaz için OSB Yönetim Kurulu'nun tahsis iptal kararının iptal edildiği ve iptal edilen tarihten itibaren 6 ay ek süre verildiği, bu iptal kararının başlangıç tarihinin ise Bakanlığın iptal tarihi olması gerektiği ve karar tarihi itibariyle sürenin dolmadığı, dolayısıyla davanın konusunun kalmadığı-
Davada zamanaşımı durma süreleri belirlendikten sonra; davaya ve ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'ileri dikkate alınarak ve talep edilen dönemle sınırlı olacak ve zamanaşımının durduğu süreler de hesaplamaya dâhil edilecek şekilde bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınarak yeniden hesaplanması gerektiği- Kısa çalışma primi yönünden toplu iş sözleşmelerinde ayrı bir ödeme günü belirlenmiş olmadığından bu alacak kalemine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Poliçe kapsamında tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu bulunduğu iddiasıyla sigorta şirketine açılan tazminat davasında, sigorta sözleşmesinin tarafının sigorta ettiren olduğu bu nedenle destek zararının tazminini davalı sigortadan istemesi mümkün olmadığı-
Yedieminin kendisine teslim edilen hacizli malı aynen iade ile yükümlü olup, muhafazası sırasında meydana gelen zararlardan sorumlu bulunduğu–
Eser sözleşmesi- Yüklenici alacağının ve irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili ile birleşen davada ise davacı idarenin müspet ve menfi zararlarının tahsili istemi-
3. HD. 24.09.2018 T. E: 2016/21139, K: 8934-
Noterin sorumluğu açısından da TMK'nın 1007 nci maddesi gereği devletin sorumluluğundaki şartların, yani noterin ya da çalışanın görevini yaparken bir eylemi, doğan bir zarar ve eylem ile zarar arasında illiyet bağı olması şartlarının geçerli olduğu- Hayatın olağan akışına göre şirket yöneticisi olan ve ticaretle uğraşan bu sebeple tacir vasıflarına sahip olması beklenen davacının taşınmazın tapusunu almadan ya da para kaybı yaşamasını engelleyecek yöntemler kullanmadan tapu malikine ait olmayan, üstelik döviz şirketine ait hesaba hiç tanımadığı bir kişi ile yaptığı telefon görüşmesi sonucu yüklü miktarda para göndermesi, sonrasında da bu paranın döviz şirketince avroya çevrilmesine ve döviz satışı olarak gösterilen işlemle üçüncü kişiye teslimine ilişkin makbuzları imzalaması davacı açısından ağır kusur olup, davacı yönünden önceden öngörülemeyen bir durumun da bulunmadığı; keza tapu malikini temsil eden Av. ........’in kendisini tapuda devir işleminden bir gün önce arayan kişinin babasına ait taşınmazın satışı için ertesi güne tanıdık vasıtasıyla vekaletname hazırlatması, tapu maliki olan............. ile hiç görüşmemesi, görüşme çabasının olmaması, notere gidip vekaletnameyi ve noterin aldığı nüfus kayıtlarını incelemiş olsa tapu malikinin ............. isimli bir oğlunun olmadığını göreceği; üstelik 1567 sayılı Kanun gözetildiğinde taşınmaz bedelinin döviz şirketi aracılığıyla aktarılmasına müdahale etmediği, haliyle hukukçu kimliği ile bağdaşmayacak şekilde hareket ettiği; paraları kim olduğu belli olmayan üçüncü kişiye döviz bürosu dışına çıkararak makbuz almadan teslim eden döviz bürosu çalışanlarının kusurlu davranışları sonucu illiyet bağının kesildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçilmeye çalışılmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmayacağı- Hizmet sözleşmesinde asgari ücret altında ödeme yapılmasına ilişkin hükümlerin yok hükmünde olduğu- Asgari ücretin altında yapılan ödemeye ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği gerekçe gösterilerek bu konudaki talebin reddedilemeyeceği- Hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı yanca yapılan ödemelere asgari ücret fiyat farkının eklenmediği anlaşıldığından bilirkişi marifetiyle eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden asgari ücret fiyat farkı alacağına karar verilmesi gerektiği-
Tazminat davasının, araç işleteni veya araç işletenini bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabileceği; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği- Zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortalarında, sigortacının, işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlü olduğu bu nedenle; zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.