Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmesinin gerekeceği- Şikayetçi vekili tarafından, şikayet olunan SGK'nın, sıra cetveline esas alınan 22.10.2007 tarihli ilk haczinin kapsamındaki alacaklarını tahsil ettiği ancak haczi kaldırmadığı ve daha sonra tahakkuk eden 15.12.2012 tarihli haciz kapsamındaki alacaklarını da bu haciz kapsamında bildirdiği iddia edilmiş olup, itiraz alacağın esas ve miktarına yönelik olduğundan İİK'nın 142/1. maddesi gereğince genel mahkemelerinin görevli olduğu-
Sıra cetveline şikayet, şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına yönelik olmayıp, takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığına, yani sıraya ilişkin olduğundan, mahkemece şikayetin esası incelenip, satış tarihi itibariyle şikayet olunanın alacağı bilirkişiye hesaplatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet olunanın, şikayetçinin 14.12.2010 tarihli takibi öncesinde 05.05.2009 tarihinde açtığı itirazın iptali davasına dayalı olarak, sıra cetvelinde satış bedelinden pay almasında hukuka aykırılık bulunmadığı, şikayetin reddinin gerekeceği-
Şikâyetçinin talebinin, şikâyet olunan banka lehine tesis edilen rehnin kapsamına ilişkin olup, rehnin temin ettiği alacağın tespitine yönelik olduğu, bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikâyetçi süresi içerisinde sıra cetveline itiraz ettiğini ileri sürmekte ve bununla ilgili olarak kendisine gelen tebligat parçasını delil olarak ileri sürmekte ise de, icra dosyasındaki tebligat parçasında farklı tarihin olduğu görülmekle mahkemece, bu karışıklığın giderilmesi için Posta idaresinden tereddütlerin ortadan kaldıracak şekilde sorularak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Vergi dairesinin, borçlu şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekeceği-
"Rehinli alacağın rehin tarihi iflasın açılmasından evvelki iki sene içerisinde yapılmış ise İİK'nun 279. maddesine göre alacaklıların bu rehin hakkının iptalinin dava edilmesine karar verebileceği ancak rüçhanlı hakkın iptal edilmesi halinde alacağın aslının iptal edilmiş olmayacağı, bu alacağın adi alacağa dönüşerek İİK'nun 206. maddesine göre 4. sıraya alınacağı, İflas İdaresinin İİK'nun 230. maddeye göre rehinli alacağın aslının reddine karar verebileceği, bu durumda alacaklının kayıt kabul davası açması gerektiği" şeklindeki yerel mahkeme kararının isabetli olduğu-
Satış bedelinden 3. sıra iptal edilmiş olsa da, 7. sırada yer alan şikayetçiye intikal edebilecek para kalmayacağından şikayetçinin sıra cetvelinin 3. sırasındaki alacaklıya yönelik şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveliyle ilgili başlatılan haciz ve satış süreleri, başlatıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olup sonradan yapılan değişikliklerde belirtilen süreler önceki yasa zamanında başlatılmış süreleri etkilemeyeceği-
İcra Mahkemesi’nce, şikayet olunan S. Balkan’ın dosyasından paraya çevrilen giyotin makinasına 15.10.2007 tarihinde haciz konulduğu, 15.10.2008 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ancak İİK’nun 106. maddesince bir yıl geçtikten sonra 16.10.2008 tarihinde satış avansının yatırıldığı, bu durumda satış isteme süresinden sonra avans yatırıldığından haczinin düşmüş olduğu, sıra cetvelinde 1. sırada gösterilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği- Sıra cetveline şikayetlerde İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetvelinde üst sırada ya da aynı sırada yer alan ve kendisine pay ayrılan alacaklılara husumet yöneltilmesi gerektiği- , Haklı çıkan şikayetçinin lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.