İtirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerektiği, İcra Müdürlüğü'nün işlemi ile satış bedeli ile ilgili paylaştırma yapıldığı halde, sıra cetveli düzenlenmesine yer olmadığına karar verildiği, bu paylaştırma işleminin sıra cetveli niteliğinde olduğu, ancak alacağın niteliği ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tartışmalı olduğundan, yani itiraz alacağın esasına da yönelik olduğundan İcra Mahkemesi’nin davaya bakmaya görevli olduğu-
Mahkemece, sıra cetveline karşı hak düşürücü süre içinde şikayette bulunulmadığı gerekçesiyle, süreye ilişkin şikayet şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesinin doğru olmadığı- Mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde kendisinden önce gelen ve pay ayrılan alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK'nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, şikayet dilekçesinin tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Davanın açılmasına (şikayet yapılmasına) kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermeyen ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının (şikayetçinin) talep sonucunu kabul eden davalının (şikayet olunanın) yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet-
Borçluya ait taşınmazların tapu kayıtlarına göre taraflara ait hacizlerin aynı tarihte olduğu, haciz kayıtlarında saat şerhi bulunmadığı, birbirine yakın yevmiye numaralarının öncelik tespitinde esas alınmasının mümkün olamıyacağından hangi haczin önce olduğunun tespiti mümkün olmadığı, bu nedenle aynı tarihli haciz işlemleri nedeniyle tüm alacaklılara satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiği-
Davacı şirketin alacağının doğum tarihinin, davalının alacağının doğum tarihinden önce olduğunun tespit edilmiş olmasına göre, davacının davalıya karşı muvazaa iddiasında bulunabileceğinin kabulü gerekeceği-
Şikayetçi işçilerin alacakları, ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan anonim şirketin takip talebinden önce açılmış dava üzerine alınan ilamlara dayandığından, işçilerin, İİK'nın 100. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak hakları mevcut olup, iş makinaları için düzenlenen sıra cetvelinde garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerektiği yönündeki mahkeme gerekçesinin kısmen isabetli olup, dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda, şikayetçi işçilerden birinin alacağının, bir bölümünün İİK'nın 206/A maddesindeki koşulları taşıdığı, alacağının bu koşulları taşıyan kısmına birinci sırada pay verilmesi gerektiği belirtilmişse de, iş makinaları yönünde düzenlenen sıra cetvelinde bu hususun gözetilmemesi doğru olmadığı- Araçlar için düzenlenen sıra cetvelinde, ilk haciz kamu alacağı için konulduğundan işçilerin bu hacze iştirak hakları bulunmadığı belirtilmiş ise de, takip dosyalarının incelenmesinde, sıra cetveline konu araçlar üzerinde, şikayet olunan anhonim şirketin ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü ve şikayet olunan kurumların hacizlerinin daha ileri tarihli olduğu gözetildiğinde; ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan anonim şirketin haczine, 6183 s. K.'nun 21/1. maddesi uyarınca iştirak eden kamu alacaklıları gibi, İİK'nın 100. maddesindeki koşulları taşıyan işçi alacaklarının da iştirak hakları mevcut olup, garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerektiği-
Paylaşıma konu hak ediş alacağının takip dosyasına giriş tarihi itibariyle, şikayet olunan SGK’nın hacizli alacakları bulunup şikayetçi ile garameten paylaşıma tabi tutulacak miktar belirlenerek, bu doğrultuda sıra cetveli tanzim edilmesi için icra müdürlüğüne talimat verilmesi gerekirken, şikayetçinin "garameten paylaşıma" ilişkin bir şikayeti olmamasına rağmen, talebini aşar şekilde 5510 s. K. m. 90 gereğince öncelikle şikayetçi alacağının ödenmesi gerektiğinin tesbitinin hatalı olduğu-
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
İİK.’ nun 235. maddesi gereği, iflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikâyetleri kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içerisinde yapılmasının gerekeceği, ancak, 223. maddeye göre tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu sürenin tebliğden itibaren hesaplanacağı, somut olayda, şikâyetçi idarelerin tebliğ masrafı yatırmadığının anlaşıldığı, iflas sıra cetveli son olarak 30.06.2010 tarihinde gazetede yayınlanmış olup, davanın açıldığı 28.09.2010 tarihinde 7 günlük sürenin dolduğu, bu durumda, mahkemece, İİK.’ nun 166. maddesi uyarınca yapılan sıra cetvelinin son ilan tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikâyetin yapılmadığı gerekçesiyle reddinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.