Hacizde gözetilecek tarihin haczin tapu kaydına işlendiği tarih olduğu, bu hususun İcra ve İflas Kanunu'nun taşınmaz haczini düzenleyen 91. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun tapu sicilinde tasarruf yetkisinin hangi koşullarda sicile işleneceğini düzenleyen 1010. maddesinin gereği olduğu, bu durumda, mahkemece, şikayetçi alacaklının satış isteme süresinde avansını yatırarak satış isteminde bulunmuş olduğu ve haczinin ayakta olduğu hususu değerlendirilerek ve şikayet olunanların haciz tarihleri ve hacizlerinin sıhhatleri de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikâyet olunan tarafından yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş ve bu kesin haciz şikâyet edenin haczinden önce olduğundan icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli yasalara uygun olduğundan mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Bedeli paylaşıma konu forklift üzerine şikâyet olunan tarafından haciz uygulandığı, üçüncü şahıs tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ise de bu iddianın mahkeme tarafından reddedilerek haczin devamına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, üçüncü kişi daha sonra ticaret odasına başvurarak forklift’in adına kaydını yaptırmış ise de bu kaydın kesinleşmiş mahkeme kararı karşısında hüküm ifade etmeyeceği, bu durumda bedeli paylaşıma konu forklift’in şikâyetçinin borçlusuna ait olmaması nedeni ile şikâyette hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayetçi şikayet edilenin hem sırasına hem de muvazaalı olduğu iddiasıyla alacağın esasına itiraz ettiğinden, İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında İİK. mad. 281/7 uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceğinden ve şikayetçinin borçlu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunan alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasından önce olduğundan, şikayetçi hacizlerinin daha önce kesinleştiği ve şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği-
Mahkemece, dava dışı borçluya ait konut üzerine banka tarafından ipotek tesis edildiği, borç ödenmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, borçluya ait konutun ihale bedelinden ipotek alacağı ödendikten sonra kalan paranın AATUHK.’ nun 69. maddesince haczi daha eski tarihli olan vergi dairesine ödenmesi, para arttığı takdirde SGK.’ ya ödenmesi gerektiği halde garameten taksimin hatalı olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne kalan paranın öncelikle vergi dairesinin alacağını karşılaması için sıra cetvelinin bu kısım yönünden iptaline karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sıra cetveline itiraz davalarının sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde açılmasının gerekeceği-
İcra mahkemesinin kararı ile şikayetçinin haczinin düşmemiş olduğuna karar verildiği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz üzerinde 73.677,30 TL'lik haciz bulunduğu, taşınmazın satış bedelinin 55.000,00 TL olduğu ve paylaştırma sonucu borçluya iadesi gereken miktar kalmayacağı gerekçesiyle, birleşen dosyada şikayetin reddi gerektiği- Asıl dosyada ise, şikayet olunanın haczinin daha eski tarihli olduğu ancak şikayetçinin alacağının ilama dayandığı, İİK. mad. 100 gereği hacze iştirak ettiği, her iki alacağın da imtiyazlı alacak olmadığı, dolayısıyla paylaştırmanın garameten yapılması gerektiği-
İİK'nın 89. maddesi hükmüne göre kendisine 1. haciz ihbarnamesi gönderilen kimsenin bu haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi halinde, mal yedinde ve borcun zimmetinde sayıldığı, 3. kişinin ihbarnameye süresi içinde itiraz etmesi halinde usulüne uygun bir haczin varlığından bahsedilemeyeceği, elinde borçluya verilmesi gereken bir mal ya da para bulunan 3. kişinin gerçeğe aykırı itirazı halinde dahi hacizden söz edilemeyeceği ve alacaklının haklarının ancak aynı Yasa'nın 89/4 ve 120/2. maddeleri çerçevesinde korunabileceği, İİK'nın 89. maddesi kural olarak borçlu ile 3. kişi arasındaki bir hukuki ilişkiden kaynaklanacak (müstakbel) alacaklar için de uygulanabileceği- 1. haciz ihbarnamelerine 3. kişi Vergi Dairesi'nce itiraz edildiği anlaşıldığından, belirtilen takip dosyalarında vergi dairesi nezdinde tahakkuk edecek paraya konulmuş bir hacizden söz edilemeyeceği- Asıl dosyada şikayetçinin alacaklı bulunduğu takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine vergi dairesince itiraz edilmediği ve verilen cevapta haczin işlendiği belirtildiğinden ilk haczin bu ihbarnamenin tebliğ tarihinde konulduğunun kabulü gerektiği-
İ.İ.K.'nun 235.maddesine göre, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunacağı, anılan yasanın 18.maddesine göre, sıra cetvelinin ilanından, eğer tebligat için avans yatırılmışsa tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet başvurusu yapılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.