Mahkemece şikâyetçinin alacağının akitten kaynaklanması nedeniyle 6183 sayılı Kanunu’n 21. maddesindeki iştirak kapsamına girmediği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itiraz olduğu gibi, alacağın sıra cetvelindeki kadar olmadığı, haciz tarihinden sonra doğan alacağın da sıraya kaydedildiğine ilişkin itiraz da esasa yönelik itiraz olduğundan, davanın genel mahkemede görülmesi gerekeceği-
Mahkemece, şirket stoklarının iflas tarihinde kayıtlarda bulunduğu, ancak... tarihli tespit tutanağında stok malların mahallinde tespit edilemediği, ... tarihli beyannamede stok mallara yer verilmediği, stok malların iflas idaresine devredilmediği, icra marifetiyle satışı yapılan malların makine, alt-edevat ve demirbaş mallar olduğu, 3065 sayılı kanunun 55. maddesine göre rüçhan hakkının müflisin yedinde bulunan ham madde, yarı mamul ve mamul maddelerin satış bedelleri üzerinde olduğu, satışı yapılan menkullerden dolayı şikayetçi idarenin rüçhan hakkı bulunmadığı, idare alacağının İİK.’ nun 206. maddesine göre 3. sıraya kaydında yanlışlık olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İflâs kararından sonra müflis aleyhine açılan davanın "müflis hakkında dava açılamayacağı"ndan bahisle reddedilemeyeceği, masaya tebligat yapılarak davaya bakılması gerekeceği
Şikayetçi bankanın alacağının ihtilaflı ve şarta bağlı olarak kabul edilip 4. sıraya kaydedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı, taraflar arasındaki rehin sözleşmesinin masaya girmiş olan alacaklar yönünden dikkate alınmaması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
SGK Başkanlığı tahsilât memuru tarafından muhatabın eşinin önüne bırakılmak suretiyle yapılan ödeme emri tebligatları geçerli olmadığından, ihtiyati haczin de kesin hacze dönüşmediği ve hacze iştirak edemeyeceği, bu yön gözetilmeksizin verilen mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun görev yaptığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın "sıra cetveli" niteliğinde olmadığı- Mahkemece sadece muvazaanın tespit ile işlemin iptaline karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kurum tarafından yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İİK’nun 106. ve 110. maddelerine göre taşınmazın haczini izleyen iki yıl içinde satışının istenmesi ve aynı yasanın 59. maddesi uyarınca gerekli masrafın avans olarak yatırılmasının gerekeceği, aksi taktirde haczin düşeceği-
Sıra cetvelinin düzenlenmesi için alacaklıların o mal üzerindeki haciz tarihlerinin ve hacizlerin aynı mal üzerinde olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği—
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında  takibin kesinleştiği tarih gözönüne alındığında, "şikayet olunanın haciz tarihinin, şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğu" gerekçesi ile "davanın reddine karar verilmesi" gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.