Şikayet olunanın, şikayetçinin 14.12.2010 tarihli takibi öncesinde 05.05.2009 tarihinde açtığı itirazın iptali davasına dayalı olarak, sıra cetvelinde satış bedelinden pay almasında hukuka aykırılık bulunmadığı, şikayetin reddinin gerekeceği-
İşçilerin hacizden önceki bir yıl içerisinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil iş ilişkisine dayanan tüm alacaklarının, hacze iştirak halinde birinci sırada pay alacağı, buradaki bir yıllık sürenin tespitinde, İİK’nın 206/5. maddesi hükmü uyarınca, işçi alacağı hakkında açılmış olan davanın devam ettiği sürenin hesaba katılmayacağı-
Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, uyuşmazlık konusu olay ''rehin sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı''ndan kaynaklandığından 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Borçlunun satılan malı üzerinde haczi bulunmayan alacaklılara da sıra cetvelinde pay ayrılan icra memurunun düzenlediği sıra cetveline yönelik şikâyetin icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümleneceği-
Şikâyetçinin talebinin, şikâyet olunan banka lehine tesis edilen rehnin kapsamına ilişkin olup, rehnin temin ettiği alacağın tespitine yönelik olduğu, bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Satış bedelinin, tapuya hacizlerini aynı gün koydurmuş olan alacaklılar arasında -tapuda; hangisinin haczinin daha önce tapuya işlendiğine dair bir kayıt bulunmaması halinde- garameten paylaştırılması gerekeceği–
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Sıra cetveline itiraz davasında, vekil tarafından, dayanak icra takip dosyasında ye alan alacaklı gerçek kişi yerine davacı olarak şirketin gösterilmesinin maddi hata olduğu ve davayı uzatma amacı olmadığından dürüstlük kuralına da aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabul edilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda bozma ilamında belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında şirket yetkililerinin söz konusu borçtan sorumlu olduklarının iddia ve ispat edilemediği, ayrıca kamu alacağına konulan ihtiyati haczin henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikâyetçi süresi içerisinde sıra cetveline itiraz ettiğini ileri sürmekte ve bununla ilgili olarak kendisine gelen tebligat parçasını delil olarak ileri sürmekte ise de, icra dosyasındaki tebligat parçasında farklı tarihin olduğu görülmekle mahkemece, bu karışıklığın giderilmesi için Posta idaresinden tereddütlerin ortadan kaldıracak şekilde sorularak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.