Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Üçüncü kişilerden mal kaçırmak amacıyla muvazaa yapıldığı ileri sürüldüğünde, bu muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu-
Yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, yargılamanın devam ettiği mahkemece davalı lehine vekalet ücretinin tayini gerektiği, yetkisizlik kararı nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerektiği-
İhtiyati haczi kesin hacze dönüşmeyen alacaklı için, İİK. 138/IV uyarınca pay ayrılması, ihtiyati haczin hükümsüz olması halinde, sıra cetvelinde bu alacaklıya ayrılan payın haciz tarihlerine göre -varsa- diğer alacaklılara paylaştırılması, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi halinde ise, ayrılan payın bu alacaklıya ödenmesi gerekeceği—
Alacağın esas ve miktarına ilişkin itirazlarda, genel mahkemelerin görevli olduğu-
Mahkemece, iflasına karar verilen davalı borçlular yönünden iflas idaresi oluştuğuna ve İİK'nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; iflas idaresince, kaydına karar verilen miktar yönünden davanın konusuz kaldığının kabulü, varsa kabul edilmeyen kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmamışsa alacağın iflas masasına karşı kayıt kabul davası olarak devam edilmesi, diğer davalılar yönünden de uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Basit yargılama usulüne tabî olan pek çok dava ve işin sözlük anlamıyla “basit” davalar olmadığı- Nafakanın arttırılmasına ilişkin davada duruşma yapılarak inceleme yapılmasının zorunlu olduğu-
Sıra cetveline itiraz davası/şikayeti sonucunda, talebi red edilen davacı aleyhine ayrıca faize hükmedilemeyeceği–
1. sıradaki alacaklının kayden haciz tarihinin 16.12.2008, fiili haciz tarihinin ise 23.07.2009 olduğu, bu tarihten 1 yıl geçmeden 21.07.2010 tarihinde satış istendiği, böylece 1 yıllık satış isteme süresinin dolmadığı, diğer hacizlerin ise 1. sıradaki alacaklının haciz tarihlerinden sonra olduğu, sıra cetvelinde haciz tarihine göre yapılan bir yanlışlığın bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davasında hem davanın konusuz kaldığından karar ittihazına yer olmadığına, hem de alacağın varlığının tartışmalı olduğu ile ilgili davanın reddine karar verilmesi durumunda bu durum, HUMK 381/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.