Sıra cetveline yönelik itiraz ve şikayetin, sırasına itiraz edilen alacaklı yerine borçlu hasım gösterilerek, karara bağlanamayacağı-
Alacak davası-
Bir alacağın tahsili için konulan haczin, sadece o alacağı ve satış tarihine kadar işleyen faizlerinin karşılanmasına yarayacağı, haciz tarihinden sonra doğan alacakların, o malın satış bedelinden karşılanmayacağı, mahkeme kararında bu ilkeye uymayarak ara dönemde doğan alacaklarında paylaşıma konu edilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkeme "borçlunun itirazının hangi tarihte alacaklıya tebliğ edildiği" araştırılarak, yedi günlük süre içinde alacaklı tarafından "itirazın kaldırılması"nın veya "itirazın iptâli"nin istenmiş olup olmadığının saptanması gerekeceği–
İhtiyati hacizden sonra kurulan ipoteğin ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklıya karşı rüçhanlı olmadığı—
Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse, icra dairesinin “sıra cetveli” düzenlemesi gerekeceği; haciz koyduran alacaklıların “sıra cetveli düzenlenmeksizin ihale bedelinin paylaştırılması kararı” nın iptali ile sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu-
Şikâyet olunanın aynı tarihli haciz işlemi gören tüm alacakları ile şikâyetçi alacağının garameten paylaşımına ilişkin sıra kararı doğru olduğundan şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken herhangi bir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde şikâyetin kabulüne karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
İİK.’ nun 18. madde kapsamında şikâyet yargılaması usulüne tabi olan sıra cetveline ilişkin uyuşmazlıklarda HUMK’nun 409. madde hükmünün uygulanmayacağı, bu durumda mahkemece esasa girilerek yargılama yapılması gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.