Şikayetçi tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla ve ihtiyati haciz kararına müsteniden başlatılan takipte İcra Mahkemesi'nce şikayetçinin ihtiyati haczinin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü ve şikâyet olunanın haczinin hangi tarihte konulduğu; bu çerçevede şikâyet olunan vergi dairesi alacağının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/I inci maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığına bakılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 363 uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması için hükmün HMK. mad. 298/3 ve 294/3 uyarınca yazılıp, tefhimi gerektiği-  Temyiz edenin tek bir dilekçe (temyiz dilekçesi) verebileceği, ayrıca temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) veremeyeceği- İcra Mahkemesinde, Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçe kısmı hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi, icra müdürünün yerine geçilmek ...suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, kurulan hükümde, uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olarak gerekçede yer verilmesi gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin doğru olmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikayet sonucunda, icra mahkemesince ilk sıra cetveline itiraz etmeyen alacaklılar lehine değişiklikler yapılamayacağı—
Mahkemece, sıra cetvelinin düzenlenmesinden evvel vergi dairesince kesinleşmiş vergi alacağının olduğunun bildirildiği, başkaca alacak için haciz bildiriminde bulunulmadığı, satış tarihi itibariyle tapu kaydındaki alacak miktarının esas alınmasında bir sakınca bulunmadığı-
"Takas itiraz davası"nın -İİK'nun 235. maddesi kıyasen uygulanarak- "iflâsa karar veren yerdeki ticaret mahkemelerinden herhangi birinde açılabileceği–
İflas idaresince, "alacağın dayanağı olan bononun keşide tarihinin iflas kararından sonra olduğu" gerekçesi ile "alacağın masaya kayıt ve kabulünün reddine" karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince yapılan başvurunun alacağın esas ve miktarından kaynaklandığı, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Şikayet olunan haczinin 26.05.2005 tarihinde kesinleştiği, alacaklının iki yıllık satış isteme süresi dolmadan 09.05.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ortaklığın giderilmesi davası açtığı, açılan dava nedeniyle haczin düşmemiş sayılacağı, ayrıca 14.12.2006 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, yine iki yıllık satış isteme süresi dolmadan 19.01.2009 tarihinde cüzi de olsa satış avansı yatırıldığı, bu halde 21.12.2012 tarihli sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Davanın, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük öneminin olduğu, iflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacakların iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetlerin de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturacağı, ancak masa borçlarının da iflas alacaklarından önce ödeneceğinin doktrin ve uygulamada kabul edildiği-
İİK'nın da haczin yenilenmesi ve önceki haczin böylelikle devam etmesi şeklinde bir düzenleme olmadığı, şikayetçinin sonraki tarihli haczinin ilk haczi ayakta tutamayacağı, ilk haczin iki yıllık yasal süre içinde satış istenmemekle düştüğü, sonraki haczin ise ayakta olmakla birlikte şikayet olunanın haczinden sonra konulmuş olması nedeniyle sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılmamasının yasaya uygun olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.