Şikayetçilerin talebi alacaklarının işçi alacağı niteliğinde olduğu ve Yasa'nın tanıdığı imtiyaz nedeniyle ilk sırada yer alması gerektiği noktasında olup, itirazın sıraya yönelik olduğu, bu istemin içeriğine göre alacağın niteliğinin belirlenmesi, esasa yönelik bir incelemeyi gerektirmeyeceğinden uyuşmazlığın çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-
İcra hukuk mahkemesince sadece şikayet yolu ile sıraya ilişkin itirazların incelenebileceği-
Şikayet olunanlar tarafından 2 yıllık süre içinde satış talep edildiği ve gerekli masrafların kendilerine bildirilmesinin istenildiği ve tebliğ için 5,50 TL posta pulu verilmiş ise de icra müdürlüğünün süresinde yapmadığı bir şikayet olunanların kendi lehlerine bir hak elde edemeyeceği, şikayet olunanların süresi içerisinde masrafları yatırarak satış istemedikleri, hacizlerin düştüğü gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, şikayet olunanların alacaklarının sıra cetvelinden çıkarılarak 2008/4528 esas sayılı icra dosyasından yeniden düzenlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Başka bir alacaklının haciz ettirdiği malları daha sona haciz ettiren alacaklının -İİK. mad. 100’deki koşulların gerçekleşmesi halinde- ayrıca hacze iştirak talebinde bulunmasına gerek kalmadan, önceki hacze iştirak edebileceği—
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi'nin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekirken, icra müdürünün yerine geçerek düzenleme yapılmasının doğru olmadığı-
Alacaklı İİK.’ nun 121. maddesine göre icra hukuk mahkemesinden yetki alıp izale-i şüyu davası açmakla satış istemiş gibi kabul edilmiş ise de, alacaklı yetki alıp bir sene içerisinde izale-i şüyu davası açmakla birlikte, izale-i şüyu kararından (kanınımızca; kararın kesinleşmesinden) itibaren İİK.’nun 106. maddesinde belirlenen bir yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığı, bu durumda, alacaklının haczinin düştüğü kabul edilerek oluşan sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarında vekalet ücreti, karar ve ilam harcının maktu olarak hükmedilmesi gerektiği-
Sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının karşılanmasına, artan tutar olursa, bunun davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalının yerinin iptaline şeklinde karar vermiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Davalının borçlu şirket ve bonoda avalist olan şirketlerden alacaklı olduğu, bu tutarın sıra cetvelinde paylaştırılan alacağın da altında kaldığından davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, davalı alacağının sıra cetveline ayrılan paydan daha fazla olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.