Davacı, kendi sorumluluğunda olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı icra inkar tazminatının yarısının rücuan tahsili için açılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davacı icra inkar tazminatının yarısını ödemeyi kabul edip, davalıyı ibra etmesi ve belgenin düzenlenmesi sırasında herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeyip, çekincesiz şeklide ödemelerde bulunduğundan, sonradan davalı hakkında icra takibi yaparak talepte bulunmasının hukuken dinlenmeyeceği-
Bir senedin yırtılarak parçalara ayrıldıktan sonra parçalarının bir araya getirterek yapıştırılmış olmasının, onun «borç ödendiği için yırtıldığını» göstereceği ve ilamsız takip konusu yapılamayacağı (Bu uyuşmazlığı çözmenin icra mahkemesinin «tetkik merciinin» görevi dışında olduğu ve bu durumda icra mahkemesince «tetkik merciince» ‘görevsizlik kararı’ değil, ‘alacaklının itirazın kaldırılması isteğinin reddine’ ya da ‘borç- lunun itirazının kabulüne’ şeklinde karar verilmesi gerekeceği)-
Üst sınır ipoteğine dayalı takiplerde, borçlunun hesap özetine, 8 gün içinde itiraz etmediğinin anlaşılması halinde, «ipotek limiti ile sınırlı olarak itirazın kaldırılmasına» karar verilmesi, bu süre içinde itiraz ettiğinin anlaşılması halinde ise yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği—
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemi- Mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan takibin mirasçılar tarafından birlikte başlatılması ve davanın da birlikte açılması gerektiği- Davadaki eksikliğin giderilmesi mümkün ise de, takip talepnamesindeki ve ödeme emrindeki bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı-
Borcu söndüren belgelerin davanın her aşamasında ileri sürülebileceği-
Takip dayanağı senet kambiyo senedi niteliğinde olmamasına rağmen borç ikrarını içeriyor olması halinde, İİK. nun 68/I maddesinde öngörülen belgelerden sayılacağı-
Yapılmış olan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin daha önce iptal edilmiş olmasının, daha sonra aynı senede dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yapılmasını engellemeyeceği (icra mahkemesinin önceki iptal kararının, bu durumda kesin hüküm teşkil etmeyeceği)-
Kiralananın tahliye edildiğinin ( kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin ) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmayıp; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekeceği, kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğünün, kiracıya ait olup, kiracının, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamaması halinde. kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunması gerekeceği-
İcra takibinde yetkiye ve borca itiraz edildiğinde itirazın iptali davası açılması hali yapılan itirazın yersizliğini amaçlar. Bu bakımdan mahkemece İİK.’ nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenir. İcra dairesi yetkili ise işin esası incelenir. Takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılırsa, borcun esasına yönelik itiraz incelenmeden takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle dava reddedilir. Anılan yön gözetilmeksizin yazılı biçimde davanın reddine karar verilmiş olmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.