Takip konusu alacağın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan bir alacak olmayıp, borçlunun haksız yere kendisinden tahsil ettiğini iddia ettiği ücrete yani sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması halinde BK. nun 73. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 89) uygulanmayacağı-
Alacaklının, borçlunun itirazının kendisine (vekili varsa, vekiline) tebliğinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden (tetkik merciinden) «itirazın kaldırılmasını» isteyebileceği–
Takip dayanağı bonolarda tanzim yeri unsuru bulunmadığından bononun niteliği, bir diğer anlatımla kambiyo senedi vasfını taşımadıklarından zamanaşımı süresinin, anılan senetlerin vade tarihi itibariyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre on yıl olup, senetlerin vade tarihlerinin icra takibinin başlatıldığı sürenin geçmediğinin kabulü gerekeceği-
Alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamaya muhtaç olması halinde, icra mahkemesinin alacaklının “itirazın kaldırılması” talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu olan alacaklı kooperatifin alacağının varlığı, İİK. mad. 68/1. maddesinde belirtilen belgelerle ispat edilemediği gibi, alacaklı kooperatifin olağan genel kurul tutanağı ve tahmini bütçesi, 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 37. maddesinde belirtilen kesinleşmiş işletme projesi veya kat malikleri kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararlarından da olmadığından, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı- Kiracı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatı önce bila tebliğ iade edilmesi ve kiracı borçlunun takipten haricen haberdar olup takibe itirazından sonra borçluya tebligat yapılmış olması halinde, alacaklının da ihtilafı sürdürdüğü anlaşıldığından, borçlu kiracının itirazı geçerli olup takibin duracağı ve bu durumda da kiralayan alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile kiracı borçlu hakkında tahliye şartlarının oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiği-
Borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede faize de itiraz etmiş olduğu görüldüğünden, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazı da incelenerek, asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, faize yönelik itirazın kaldırılması talebi yönünden ise oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.