Alacaklının -İİK. 43 uyarınca- takip yolunu değiştirmesi -«haciz yolu ile» takibi, «iflâs yolu ile» takibe çevirmesi- halinde, önceki takipte konulmuş olan hacizlerin düşeceği–
Alacaklının babasının, vekaleten icra takibinde bulunamayacağı–
Takip dayanağı senedin borç taahhüdünü içermesi ve imzasının borçlu tarafından inkâr edilmemesi halinde bu belgenin İİK’nun 68. maddesi anlamında belge sayılacağı–
Kira parasının tesbitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen kira farkı alacağına, ayrıca ihtara gerek kalmaksızın, kira tesbit kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği hakkkında İçtihadı Birleştirme Kararı-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi alacaklısına şahsi hak sağlayıp, mülkiyet hakkını devir eden bir sözleşme olmadığından, alacaklının yeni malik sıfatıyla, kira sözleşmesindeki kiralayana halef olamayacağı ve bu kira sözleşmesine dayanarak davalı-kirac
İflasta gecikmiş itirazın ticaret mahkemesince inceleneceği—
Davacı tarafça, dava harcı da yatırılmak suretiyle 18.05.2009 tarihinde davanın açıldığının kabulü gerekli olup Özel Daire kararında dava tarihi olarak kabul edilen 03.06.2009 tarihi ise, dava dilekçesinin kendisine gönderildiği İzmir İcra Mahkemelerince kayda alındığı ve tevzi edildiği tarih olup, dava tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
Kira bedellerinin adına yatırıldığı banka hesaplarına ilişkin hesap ekstrelerinin getirtilerek ödemelerin netleşmesi gerektiğine değinen bozma ilamına uyulduğu halde hesap ekstrelerinin hepsinin getirtilmediği gibi bilirkişi incelemesinde de bu hususların gözetilmediği, kiraya verilen yer konut olduğu halde konut için yapılan ödemelerin ayırt edilmediği, hesapta belirtilmediği ,ayrıca faize itiraz olduğu halde faiz hesabı da yapılmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği-
Davacı alacaklının 18/11/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 31.860,00 TL kira ve 141,41 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, dosyadaki ihtarlı ödeme emrinde yasal ödeme süresi 30 gün olarak belirtildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük ödeme süresi beklenmeden 09/12/2015 tarihinde açıldığından Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın kaldırılması istemine ilişkin başvurunun icra mahkemesince görülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.