Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatını taşıyan kişinin takip konusu borcu ödeyerek aldığı rücu belgesine dayanarak borçlu hakkında yaptığı takipte, borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine, alacaklının “itirazın kaldırılmasını” icra mahkemesinden isteyemeyeceği-
Borçlunun itirazı kaldırılmadan, alacaklının haciz talebinin yerine getirilemeyeceği–
İtirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Kira sözleşmesine göre kiralanan yerin “tarla” olması halinde BK.’nun hasılat kirası hükümlerinin uygulanması yani borçlu kiracıya 30 günlük değil 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekeceği-
Davacı, malik ve kiraya veren sıfatıyla iş bu davayı açmış ise de; taşınmazı satıp devretmiş olduğundan dava hakkını kaybettiğinden, mahkemece davacının dava hakkı bulunmaması sebebiyle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusu olarak gösterilen kişiler, kredi sözleşmesinin kefili olup bu kişilerin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte taraf olarak gösterilmelerinin hukuki sonuç doğurmayacağı-
Davalının yargılama sırasında kiraları aylık 2200 TL üzerinden davacının banka hesabına ödediği, mahkemece haricen yapılan davacının kabul ettiği ödemeler mahsup edildikten sonra kalan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.