İcra takibine dayanak yapılan ve taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlara bağlanmış bir sözleşme olup, bu haliyle sözleşmenin İİK. nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı, borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında satıcıya (borçluya) ödenen paranın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı-
Akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz eden borçlunun itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerektiği- Davalı tarafından ibraz edilen düşük kira bedelli ikinci kira sözleşmesinde ilk sözleşmenin feshedildiği ya da sona erdirildiği yönünde bir şerh bulunmadığı, ilk sözleşmenin yapılmasından sonra aylık kira parasının (21.500,00 TL den 4.166,66 TL ye) indirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği anlaşıldığından tarafların iradesini yansıtan takibe dayanak ilk kira sözleşmesinin dikkate alınması gerektiği-
Davacı vekilinin itirazın kaldırılmasını isterken her ne kadar sunulan ödeme belgesinin sahteliğinden bahsetmiş ise de aynı dilekçede belgede imzası bulunan kişinin alacaklı şirketin yetkilisi olmadığını, dolayısı ile ödemenin yapılmış sayılamayacağını ileri sürdüğü, bu ödemenin alacaklı şirket yetkilisine yapılıp yapılmadığını araştırmanın icra hukuk mahkemesinin yetkisinde olduğu- Alacaklılar vekili tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulduğundan tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu iş yeri niteliğindeki yerin davacı tarafından davalıya 5 yıllığına kiralandığı, ancak sözleşme süresi dolmadan kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye davasının kabulü ile tahliye kararı verilmesine kendi kusuru ile sebep veren davacı-kiracının anahtar teslim tarihinden itibaren makul süre kadar kira bedelinden sorumlu olduğu-
“Genel Kredi Taahhütnameleri” nin İİK. nun 68/I maddesinde öngörülen belgelerden sayılmayacağı-
Takip talebinde "alacağın sebebi"nin gösterilmemiş olmasının, ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği–
Alacaklının harçtan muaf olduğu durumlarda, dilekçenin hakime havale ettirildiği tarihte, davanın açılmış (daha doğrusu; başvurunun yapılmış) sayılacağı–
Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde infazda tereddüt yaratacak nitelikteki yazım hatasından kaynaklanan yanlışlığın tavzih talebi ile düzeltilmesinin mümkün olması karşısında yazılı gerekçe ile tavzih isteminin reddine karar verilemeyeceği- -
Sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle icra takibinde talep edilen “kira tazminatına" ilişkin alacak kalemi tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden, bu alacak kaleminin yargılamayı gerektirdiği- Mahkemece davacının yargılamayı gerektiren kira tazminatı ve işlemiş faizi hakkındaki talepleri yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinde itiraz süresinin otuz gün, ödeme süresinin ise yedi gün olduğu belirtildiğinden, İİK.'nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken yasal otuz günlük ödeme süresi tanınmadığından temerrütün oluştuğundan bahsedilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.