Gönderilmiş olan '14 örnek tahliye emri'ne karşı, 7 günlük itiraz süresi içinde verilmiş olan ilk dilekçede belirtilmeyen itirazın verilecek ek dilekçede ileri sürülebileceği (bu suretle kiracının 'dayanak tahliye taahhütnamesindeki itirazın kendisine ait olmadığını' kiracının vereceği ek itiraz dilekçesinde) bildirebileceği)–
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
Borçlu-kiracının, ödeme emrine yaptığı itiraz icra mahkemesince kaldırılmadan «tahliye»ye karar verilemeyeceği-
"Tahliye davası", itirazın kaldırılması isteminden ayrı (bağımsız) bir dava olduğundan, "ıslah" yolu ile görülmekte olan "itirazın kaldırılması" davasına eklenemeyeceği–
2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona ereceği, sözleşmenin ve ek sözleşmelerin sona erdiği 31.12.2010 tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden davalıların haksız işgalci durumunda oldukları, bu durumda davacı idarenin İİK.nun 269 ve devamı maddelerine göre kiralanan gayrimenkulün ilamsız icra yoluyla tahliyesini isteyemeyeceği, buna göre, mahkemece tahliye isteminin reddine karar vermek gerekeceği-
Ödeme emrinin, şikayet yolu ile iptal edilmediği müddetçe geçerli olduğu-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebileceği (İİK. mad. 71/1)- İtfa itirazının, İİK.nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanmasının zorunlu olduğu- Alacaklının, tasfiye sözleşmesi yapıldığına dair kabul beyanı bulunmamakta ise de, borçlunun dava dilekçesinde, ibra sözleşmesinin maddelerine atıfta bulunduğu, dilekçenin deliller kısmında ve temyiz dilekçesinde yine bila tarihli tasfiye ve ibra sözleşmesine dayandığı görüldüğünden, uyuşmazlığın çözümünde görevli olan icra mahkemesince, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, tarafların gösterdikleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ihtilafın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu, uyuşmazlığın icra hukuk mahkemesinde incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
«Kredi sözleşmesi»nin, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Süresi içinde ödeme emrine -icra dairesine başvurup- itiraz eden borçluların ayrıca aynı itirazlarını «şikayet» adı altında icra mahkemesine (tetkik merciine) bildirmelerinin gereksiz -ve reddedilmesi icap eden- bir başvuru olduğu, çünkü alacaklının «itirazın kaldırılması»na dair -icra mahkemesinden (tetkik merciinden)- karar getirmedikçe takibin devam edeceği–
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup; davacı tarafça dayanılan menfi tespit dosyasında davalı tanığın gölet inşaatında davalı şirketin görevlisi olarak bulunduğu, malzemeyi davalı şirket için temin ettiği, dolayısıyla da davalı şirkete ait malların davacı şirket tarafından getirilip irsaliye ile kendisine teslim edildiği, tanığın da malzemeyi davalı şirket adına teslim aldığını belirtmiş olduğu, taşınan malzemenin davalıya teslim edildiği ve taşıma işinin davalı adına yapıldığı hususlarında güçlü delil oluştuğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.