Dava, İİK.’ nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının amacı borçlunun itirazı üzerine duran icra takibine yönelik itirazın kaldırılmasını ve bunun sonucunda takibin devamını sağlamaktır. Davanın bu niteliği gözetilerek mahkemece kabul edilen kısım yönünden itirazın iptali ile takibin devamına biçiminde hüküm oluşturulması gerekirken, dava “alacak davası”ymış gibi tahsile hükmedilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Tasarrufun iptali davasının açılma koşullarından birisinin de "takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunması" olduğu, borçlunun itirazı üzerine alacaklının açtığı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde alacağın kesinleşeceği; davacının maddi bir vakıa olarak kazanç elde etme amacıya borçluya borç para vermiş olmasının yani tefecilik yapmış olmasının davamız açısından önem taşımayacağı, bu durumun davacı ile davalı borçlu arasında muvazaalı bir alacak oluşturduğu sonucunu doğurmayacağı-
Borçlunun dayandığı ve aslı ibraz edilen kira sözleşmesindeki imzanın davalı alacaklı tarafından inkar edilmesi halinde İİK.’nun 269c/II maddesi gereğince İİK.’nun 68. maddesine göre “sözleşmedeki imza”nın davacı alacaklıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bonoya bağlı alacağın vade tarihinden itibaren üç yıl içinde takip konusu yapılmaması halinde zamanaşımına uğrayacağı; böyle bir bonoya dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapılmış olması ve borçlunun yasal süre içinde icra dairesine zamanaşımı itirazında bulunarak hakkındaki takibi durdurmuş olması halinde, alacaklının icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” isteminde bulunamayacağı-
Davalı takibe itirazında, asıl alacağın yanında işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, davacı alacaklının, işlemiş faize ilişkin talebinin haklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının işlemiş faize ilişkin itirazları değerlendirilmeden yazılı şekilde takibe konu miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.