Takip dayanağı araç rehin sözleşmesi incelendiğinde, 1512 s. Noterlik K. mad. 84 vd. 'düzenleme şeklinde' yapılmadığı, aynı yasanın 90. maddesine göre 'onaylama' biçiminde yapıldığı yani sadece imzaların noterce onaylandığı anlaşıldığından, mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İpotek akit tablosunda bir «vade» ve «faiz» öngörülmemiş olması hali-nde, alacaklının gönderdiği ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği tarihte alacağın muacal olacağı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin «ticari» olmaması halinde, alacaklının % 30 faiz isteyebileceği—
Yabancı memlekette, o ülkenin yasalarına göre yetkili kılınmış noter tarafından düzenlenen ve oradaki Türk Konsolosluğunca onaylanmış bulunan senetlerin, «ilâm hükmünde» olacağı–
İcra mahkemesi kararlarının temyizi satış dışında icra takip işlemlerini durdurmayacağından, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediği-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması ve taşınmaz üzerinde banka ipoteklerinin bulunması da göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasal şartların bulunduğu, ancak mahkemenin kararında davalının hangi taşınmaz ve araçlarına tedbir uygulanacağı belirtilmeden tüm taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir uygulanmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla ve Dairemizce istinaf aşamasında UYAP ortamından çıkarılan kayıtlardan davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği davalı şirkete ait olduğu tespit edilen 5 adet araç üzerine tedbir kararı verilmesinin "tedbirde ölçülülük" ilkesine de uygun düşeceği-
Kesinleşmiş mahkeme ilamı niteliği taşımayan ve Türk mahkemelerinin münhasır yetkisinde olan taşınmazların intikaline yönelik olan veraset belgesinin tenfizine karar verilemeyeceği–
İİK’nun 33 vd. maddelerinde ‘istemin reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine’ ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, icra mahkemesince ‘itirazın reddi’ ya da ‘kabulü’ kararı ile birlikte inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
Kesinleşen Tüketici Hakem Heyeti kararının İİK 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğini haiz belge niteliğinde olduğu, bu belgeye istinaden icraen infaz edilen alacak nedeniyle istirdat davası açılamayacağı-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.