Haciz sırasında "dava konusu taşınmazı, anlaşmalı olarak arkadaşı olduğunu belirttiği davalı-üçüncü kişiye sattığını" belirten borçlunun bu beyanın İİK. 280 kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği–
Takibin belgeye dayanması halinde İİK'nun 61. maddesi uyarınca dayanak belgenin ödeme emri tebligatı ekinde gönderilmesi gerekli olup takibin durdurulmuş olmasının bu yöndeki şikayetin incelenmesine engel olmadığı-
Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, icra müdürünün sebepsiz olarak yapmadığı İİK'nın 96. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında öngörülen işlemlerin yapılmasının sağlanması değil, ticari işletme rehni sebebiyle rüçhanlı alacaklı olduklarının kabulünün talep edilmesine ilişkin olup, başvurunun bu hâli ile İİK'nın 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olduğu-
İcra tutanağına geçen beyanında «borçlunun gayrimenkulden tahliye edilmesine ilişkin talebimizden vazgeçiyoruz» şeklinde beyanda bulunmuş olan alacaklı vekilinin bu suretle hakkın özünden feragat etmiş olduğu, aynı takibe devam edemeyeceği–
Örnek 10 numaralı ödeme emrine itirazın süresinin son günü resmi tatil gününe rastladığı, bu tarihi takip eden tarihte yapılan itirazın İİK’nun 168/5 maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
Daha önce borçlulara “ödeme emri” göndermiş olan alacaklının, bu borçlulara yeniden “ödeme emri” göndermesi halinde, borçlulara ikinci kez itiraz hakkı tanımış olacağı-
İcra müdürünün, yardımcısının ya da kâtibin imzasını taşımayan icra tutanağının geçerli olmayacağı–
Borçlunun, kesinleşen ve bir belgeye dayanamayan ilâmsız takip hakkında açtığı «borcu bulunmadığını tesbit»e ve “istirdat”a yönelik davada, alacağın varlığını isbat yükünün alacaklıya düşeceği–
Alacaklının icra dosyasında «takip şeklinin değiştirilmesi» konusunda açık bir talebi ve icra müdürünün icra dosyasında bu hususta olumlu bir kararı olmasa da takip şekli değiştirilmiş olur mu?–
Borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhte örnek 7 ödeme emri ile birlikte yenileme emrinin bulunduğu yazılı olması ve borçlu tarafından tebliğ zarfının üzerindeki kaydın aksi yazılı bir belge ile ispat edilememiş olması karşısında, tebligatın yapıldığı muhtarlıktan sorulmak sureti ile tebliğ zarfının içinde ödeme emrinin bulunmadığı sonucuna gidilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.