Davacının 29.11.2010 tarihli icra tutanağı ile borcu kabul ettiği ve borcun kabulünden sonra senetlerdeki imzanın inkar edilmesinin çelişkili davranışta bulunma yasağına aykırı olduğundan menfi tespit isteminin reddi gerektiği-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
Mahkemece konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile yerinde keşif yapılarak, dava konusu ev eşyalarının model ve kullanım süreleri dikkate alınarak sunulan fatura ve satış sözleşmeleri kapsamında kalıp kalmadıklarının incelenerek, alınacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişilerin, icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğacağı-
Tefecilik suçu kapsamında davalı/sanığın cezalandırılmasına ilişkin kesinleşen mahkumiyet kararı gözetildiğinde, ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu- Davacıların dava dilekçesi ve yargılamanın diğer safhalarındaki beyanlarında davalıdan borç para karşılığında bonoyu davalıya verdiklerini ikrar etmeleri karşısında, davacıların bu ikrarı çerçevesinde birleşen dava bakımından takip konusu olan bononun .... TL kısmı dışında borçlu olmadıklarının tespiti gerektiği-
Dava dilekçesinde açıkça tahliye istenmediğinden kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK.'nun 8. maddesi gereğince takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evraklarının ve haciz tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, SGK kayıtlarında S..'nin borçlu şirket çalışanı olduğuna ilişkin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişiye tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığından tebliğ evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığının tespit edilmesi gerekeceği, belirtilen 4 ayrı takip dosyasında gönderilen tebligat evraklarının S.'ye tebliğ edilmiş olması, kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirket kaşesinin basılarak kabul edilmesi dikkate alındığında S.'ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulünün gerekeceği-
İhtiyati haczi kesin hacze dönüşmeyen alacaklı için, İİK. 138/IV uyarınca pay ayrılması, ihtiyati haczin hükümsüz olması halinde, sıra cetvelinde bu alacaklıya ayrılan payın haciz tarihlerine göre -varsa- diğer alacaklılara paylaştırılması, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi halinde ise, ayrılan payın bu alacaklıya ödenmesi gerekeceği—
Şekli haciz tutanağında borçlunun haczi kabil malının bulunamadığına ilişkin tespitin, asıl borçluya yönelik tüm yasal yolların tüketildiği anlamına gelmeyeceği-
Henüz maaş haczi yapılmadan “maaş üzerine konulmuş olan haczin kaldırılması için” şikayette bulunulamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.